Yazar: Richelle Mead
Yayınevi: Artemis
Sayfa Sayısı: 522
Goodreads Puanı: 4.42
Rose Hathawayin hayatı bir daha asla eskisi gibi olmayacaktı. Kısa süre önce St. Vladimir Akademisine düzenlenen saldırı, Moroi dünyasını sarsmıştı. Vampirlerin birçoğu ölmüştü. Fakat Strigoilar tarafından götürülen birkaç kurbanın yazgısı daha karanlıktı. Rose içinse bir kurban çok önemliydi. Dimitri Belikov. Dimitri! Şimdi Rose, yüzlerce Strigoi öldürdüğünü gösteren bir dövme taşıyordu ensesinde. Hem de çok nadir bulunan bir dövme. Rose seçim yapmak zorundaydı. En iyi arkadaşı ve hayatta kalan son Dragomir prensesi Lissayı korumak için ettiği yemini tutacak ya da Akademiden ayrılarak sevdiği adamın peşine düşecekti. Aşkla ve tek başına! Dimitriye verdiği sözü tutmak için dünyanın öbür ucuna bile gidebilirdi. Ancak cevabı kan kokan bir soru Roseun peşini bırakmıyordu. Dimitri kurtarılmayı isteyecek miydi?
Eyvah! İşler karıştı. Rose bu yükün altından kalkabilecek mi?
Dimitriyi öldürmeyi başarabilecek mi?
Yoksa kapısına kadar gelen sonsuz aşka mı kapılacak?
Biliyorum, biliyorum; hepiniz seriyi yalayıp yuttunuz Kan Bağı serisinin yenilerini bekliyorsunuz. N'apayım, ben de geriden bayıla bayıla takip ediyorum.
Seriye başlamayanlar varsa hemen bir kitapçıya koşup ilk kitabı kapsın bence. Çok sevdiğim bir seri VA Dimitri'siyle, Adrian'ıyla.
"Yine nerede olduğumu mu anlamaya çalışıyorsun?"
"Hayır, bunu artık umursamıyorum. Umurumda olan tek şey, burada olmaman. Geri dönmek zorundasın Rose."
Ehem, öncelikle belirtmeliyim ki kitap boyunca Lissa, Avery ve Jill'e molotof atıp Strigoi akınına tutmayı diledim ama olmadı. Hepsine ayrı ayrı uyuz oluyorum. "Lissa sevilmez mi?!" falan diye karşı çıkmayın hiç, ölsün de kurtulayım diye bakıyorum bazen. Tamam, hikayenin göbeğinde ama prenses tavırlarından az kurtulup adam gibi davransaydı kalbimde yeri vardı. Gölge Öpücük'te Rose'a söylediği son sözlerden beri uyuz oluyorum kıza. Ah Christian, yazık oluyorsun Dragomir'in kollarında.
"Unutma, seni istiyorum ve sana kötü bir şey olmasına asla izin vermem. Seni Korurum. Ama daha fazla bekleyemem."Her zamanki gibi yüksek tempolu, içinizi eriten aşk sözlerinin bulunduğu, Rose'un deliliklerin peşinden koşturduğu bir romandı. Arada Rose'a da ayar olmadım değil hani. Ama sert kadın karakterleri her zaman severim, ne yapsa yeridir derim.
Kitabı okurken "Eydriyıııııın" ya da "Dimitrriiii" diye bağırmamak için kendimi zor tuttum. Seviyorum bu seriyi.
"Seni daima seveceğim."
"Bunu benim söylemem gerekirdi."Puan: (5 üzerinden)
Buradan Kan Sözü'nü alıp ertesi gün okumam için doğrudan bana getiren arkadaşıma da çok teşekkür ederim. Elimde bir yığın kitap olduğundan Ruh Bağı'nı almam uzun sürebilir ancak arkadaşım alıp -yine- getirirse hemen okunacak!
No comments:
Post a Comment