Her şey arkadaşımın Dane DeHaan içereni filmler önermesi ile
başladı.
Dane DeHaan’ı Mettalica: Through The Never ile tanımıştım
ve The Place Beyond the Pines filmi ile kendisine daha çok ısınmıştım.
Başarılı, yetenekli ve samimi olan oğlanı daha fazla görmek istiyordum tabii; ancak
oynadığı filmlere çok da takılmamıştım.
Yakın bir akadaşım, Dane DeHaan'ın başrolü çektiği iki film
tavsiyesi verdi ve hemen izlemem gerektiğini söyledi. Bunlardan biri Life After
Beth, diğeri ise Kill Your Darlings idi. Birlikte Dane’in IMDb sayfasında
gezinirken Chornicle adlı filmini gördüm, fragmanı izledim, hayran kaldım.
Bununla birlikte de Dane DeHaan maratonu başlatma kararı aldım.
Bence çok da iyi oldu.
Chronicle Life After Beth Kill Your Darlings
Üç lise öğrencisini konu alan Zombi ve romantizm Beat Kuşağı'nın yaratıcılarını
bilim-kurgu türünde tüyler içerikli, samimi ve konu alan şiirsel, etkileyici,
ürpertici, heyecan dolu bir film. bir o kadar komik bir iz bırakan bir beyazperde
hikaye. uyarlaması.
CHRONICLE
Film: Chronicle
Türkçe İsmi: Doğaüstü
Yönetmen: Josh Tank
Senarist: Max Landis
Oyuncular: Dane DeHaan, Micheal B. Jordan, Jack Huston, Alex Russel
Yapım Yılı: 2012
Tür: Drama, Bilim-Kurgu, Gerilim
Bilim-kurgu türündeki Chronicle, üç genç ve elde ettikleri
doğaüstü güç ile ilgili.
Andrew bir lise öğrencisi, kendisi oldukça utangaç bir tip
ve toplumun dışlanmış larından; okulda zorbalığa uğruyor, sosyalleşemiyor,
babası tarafından şiddet görüyor ve annesinin de ciddi sağlık sorunları var.
Bir gün, Andrew’un eline bir kamera geçiyor ve bir karar alıyor: Gördüğü,
yaşadığı her şeyi kaydedecek.
Kuzeniyle gittiği bir partide, gecenin en iğrenç
noktasındayken Steve adında bir oğlan, Andrew’un kuzeni Matt ile süper bir şey
bulduklarını, onu kameraya kaydetmeleri gerektiğini söylüyor. Andrew’un
nihayetinde Steve’in isteğini kabul etmesi sonucunda üç oğlan kendilerini bir
mağaranın içerisinde buluyorlar ve buldukları şey akıl sır erdirecek gibi bir
şey değil.
Şunu söylemeliyim ki, filmin kurgusu ustaca; senaryo gayet
güzel ve harika bir şekilde yazılmış. Aksiyon, dram, gizem ve heyecan sürekli
olarak bizimle beraber.
Filmin özel efektleri gayet yeterliydi; ama benim en çok
hoşuma giden kuşkusuz filmdeki el kamerası olayıydı. Şöyle ki, filmi hiçbir
zaman yönetmenin kamerasından izlemiyoruz. Çoğu yerde Andrew’un kamerası, diğer
yerlerde Matt’in kız arkadaşının el kamerası, telefon kameraları, güvenlik
kameraları devrede. Başta el kamerası fikri pek hoş gelmese de sonrasında olay
bu olguyla bambaşka bir boyut aldı ve yönetmeni bu seçiminden dolayı tebrik
ettim. Sahneler, çekim açıları dört dörtlüktü.
Bu filmin neden daha ünlü olmadığı hakkında pek bir fikrim
yok; ya da herkes biliyordu da benim mi haberim yoktu? Sonuç olarak, nefessiz
izlediğim, özellikle son kısımlarına gözlerim fal taşı gibi açık baktığım bir
film vardı ortada. Dane DeHaan da oyunculuğunu konuşturmuş.
Bilim-kurguyu ve aksiyonu seviyorsanız, hiç şüphesiz tavsiye
edebileceğim bir filmdi Chronicle. Ben izlerken çok keyif aldım.
LIFE AFTER BETH
Yönetmen: Jeff Baena
Senarist: Jeff Baena
Oyuncular: Dane DeHaan, Aubrey Plaza, John C. Reilley,
Yapım Yılı: 2014
Tür: Komedi, Romantizm
Türkiye'de henüz vizyona girmedi
Life After Beth, başrollerini Dane DeHaan ve Aubrey
Plaza’nın paylaştığı bir komedi filmi. Konusu ne peki? Zombiler!
Zombi içeren komedi filmine karşı, başta sıcak bakmak pek
mümkün değil tabii; ama hemen önyargılarınızı ortaya çıkarmayın. Life After
Beth, samimi oyunculuklar ve güldüren sahneleriyle sımsıcak bir hikaye; hem de
aşk dolu.
Zach adındaki genç arkadaşımız sevgilisi Beth’e gerçekten
aşıktır. Ne var ki Beth, dağ yürüyüşü yaparken bir yılan tarafından sokulur ve
hayatını kaybeder. Beth’in cenazesinin olduğu günden başlayan film, ilk yirmi
dakikada trajik ve dramatik bir hava sergilese de Beth’in hayata geri
dönmesiyle yerini heyecana ve komediye bırakıyor.
Saçma espriler taşıyan ya da ucuz komikliklerle güldürmeyi
hedefleyen bir film değildi Life After Beth. Olayların absürtlüğü, Beth’in
davranışları ve Zach’in etrafındaki herkesin biraz kafayı sıyırmış olması sizi
güldürüyor, gülümsetiyor.
Her ne kadar bir başyapıt olmasa da, film, kendi türünün
arasındaki parlak örneklerden. Romantik, eğlenceli, kafa yormayan bir film
arıyorsanız tavsiye ediyorum.
KILL YOUR DARLINGS
Film: Kill Your Darlings
Türkçe İsmi: Sevdiklerini Öldür (Öldüresiye Sevmek olarak da çevrilmiş)
Yönetmen: John Krokidas
Senarist: Austin Bunn
Oyuncular: Daniel Radcliffe, Dane DeHaan, Micheal C. Hall, Jack Huston, Ben Foster
Yapım Yılı: 2013
Tür: Biyografi, Drama
Her ne kadar hala daha Kerouac ya da Gingsberg gibi yazarların
kitaplarını okumamış olsam da, izlediğim filmler ve yaptığım uzun araştırmalar
sonucunda bir Beat Kuşağı hayranı kesildim.
Nedir bu Beat Kuşağı? Beat Kuşağına ya da orijinal ismiyle
Beat Generation’a, konformist düzene karşı olan Amerikan şair ve yazarların
başlattığı akım diyebiliriz. Beat eserlerinde bolca alkol, uyuşturucu ve
açıkla karşılaşabilirsiniz. Kısaca Beat Kuşağı eserleri popüler kültüre karşı çıkar,
tabuları reddeder. Bu akımdan bazı kesimler hiç haz almasa da benim gibi bu
türün eserlerini ve düşünce tarzını seven pek çok insan da var.
Filme dönecek olursak,
Kill Your Darlings, henüz fragmanını bile izlemeden önce
beni ismi nedeniyle anında kendine
çekmişti. Kill
Your Darlings ya da Murder Your Darlings bir yazım tekniğidir; bir kitabı bitirdikten sonra
gözden geçirirken kelimeler, cümleler eklemek yerine çıkarmaktır. Kitabınızı
süsleme yerine ayrıntılardan kurtulmaya yarayan bu teknik der ki, bunu
yapabiliyorsanız siz sevdiklerinizi öldürebilecek kadar sanata bağlısınız.
Film, Beat
Kuşağının babaları diyebileceğimiz Allen
Ginsberg, William Burroughs ve tabii ki Jack Kerouac adlı inanılmaz insanları konu alıyor.
1944 yılında geçen filmde Allen Gingsberg, Columbia üniversitesini
kazanıyor ve orada Lucian Carr ile tanışıyor, bu da genç yazarın hayatında bir
dönüm noktası oluyor. Lucian sayesinde Burroughs ve Kerouac ile tanışan
Gingsberg, arkadaşlarıyla beraber dünya düzenini kırmaya çalışıyor. Bu sırada
gerçekleşen bir cinayet, onları yeni bir edebiyat akımı oluşturmaya itiyor.
Kill Your Darlings, tamamiyle gerçek bir hikayeye sahip.
Dönemin ekrana yansıması, sahneler ve oyunculuklar oldukça başarılıydı. Dane DeHaan ve Jack Huston oyunculuk konusunda çok iyi bir işe imza atmış. Baş role sahip
olan Daniel Radcliffe’ten memnun olmayan insanlar hayli fazla olsa da kendisi
benim gözüme o kadar da batmadı. Mimiklerine daha hakim bir oyuncu seçilseydi
daha güzel olabilirdi tabii ama ben bu haliyle de oldukça sevdim filmi.
Özellikle replikler olağanüstüydü.
Kill Your Darlings, eğer edebiyatın derinliklerinden
hoşlanıyorsanız, sizin için mükemmel bir film. Şiirsel, keyifli ve duygusal.
Aynı hikayenin, Jack ve William’ın tarafından anlatıldığı Ve Hipopotamlar
Tanklarında Haşlandılar adlı kitabı mutlaka bir sonraki alışverişimde alacağım.
Dövüş Kulübü’nden sonra Jack’i okumak istediğimi zaten söylemiştim, bu filmle isteyim iyice arttı, yanıp tutuştu. Bundan
sonra blogta bol bol Yeraltı Edebiyatı ve Beat Kuşağı kitapları görebilirsiniz.
Küçük bir not düşeyim, eğer homofobik bir kişiliğe sahipseniz
filmi pek önermiyorum. Ama ben homofobik değilim, edebiyattan ve aykırılıktan hoşlanıyorum,
diyorsanız beş yıldızla tavsiye ediyorum.
Sonuçta Dane DeHaan inanılmaz filmlerde rol almış, gerçekten yetenekli ve karizmatik bir aktör. İyi çocuk rolünden bir anda psikopat katile dönmeyi de çok iyi beceriyor. Kendisine başarılarının devamını diliyorum, bundan sonraki filmlerini de takip edeceğim.
Bol kitaplı, filmli, müzikli, sanatlı günler!
Merhaba, ben Dane DeHaan'ı çok seviyorum aynı sizin gibi tüm filmlerini çok beğenerek izledim ve Life After Beth'i çok büyük bir merakla bekliyordum. Türkiye'de henüz vizyona girmedi evet ama belki yabancı sitelere düşmüştür. Sanırım siz izlemişsiniz acaba bana izleyebileceğim bir yer önerebilir misiniz? Teşekkür ederim :)
ReplyDeleteMerhaba, benimle aynı aktör sevgisini paylaşan birini bulmak büyük zevk!
DeleteLife After Beth'in yurt dışında DVD'si çıktı; internetten getirtebilir ya da Türkiye'de yabancı DVD satan yerlerde (biraz zor da olsa) bulabilirsiniz. Para ödemeyi tercih etmiyorum diyorsanız torrentlerde bulmanız da mümkün, online izleyebileceğiniz yabancı site bilmiyorum açıkçası, sitelerden film izlemeyi tercih etmedim hiç.
Yardımcı olabilmişimdir umarım :)
Elimden geldiğince ben de satın almayı tercih ediyorum ama bu şartlarda maalesef başka yollar denemek zorundayım. Sitelerde gördüğüm kadarıyla yoktu. Türkiye de vizyona girmesini beklemekten başka çare yok anlaşılan. Teşekkür ederim ilginiz için :)
Delete