Friday, October 10, 2014

İnceleme: Linger


Kitap: Linger  (The Wolves of Mercy Falls #2)
Yazar: Maggie Stiefvater
Yayıncı: Scholastic Press

Goodreads Puanı: 3.94 (97.688 oy)

Sayfa Sayısı: 360


The astonishing #1 New York Times bestseller.

In Maggie Stiefvater's Shiver, Grace and Sam found each other. Now, in Linger, they must fight to be together.


For Grace, this means defying her parents and keeping a very dangerous secret about her own well-being. 

For Sam, this means grappling with his werewolf past . . . and figuring out a way to survive into the future. 

Add into the mix a new wolf named Cole, whose own past has the potential to destroy the whole pack. And Isabelle, who already lost her brother to the wolves . . . and is nonetheless drawn to Cole.





Şu an sevgilisi tarafından terk edilmiş liseli kız modundayım. Linger'ın son sayfasını da çevirdikten sonra gözlerim dolu halde çikolataya vurdum kendimi. Sakin olamıyorum, hayatta lanet okuyorum; üçüncü kitap elimde niye yok?!

Sanırım hayatımda yaptığım en saçma hatalardan biri, Linger'ı okurken araya üç kitap sıkıştırmak olmuş. Romanın ortasındayken Onlardan Biri'ni okumam gerekiyordu ve o bittikten sonra Melek'e, ondan sonra da The 100'a başladım. Niye yaptım hiç bilmiyorum, resmen Linger'a ihanet etmişim.

This is a love story. I never knew there were so many kinds of love or that love could make people do so many different things.
I never knew there were so many different ways to say goodbye.

İlk kitap olan Shiver'da gördüğümüz soğuk kış, Linger'da kendini baharın sıcak esintisine bırakıyor. Shiver'da anlatım Sam ve Grace'in dilindendi, bu kitapta iki yeni bakış açısı ekleniyor; onlarda Isabel ve yeni karakterimiz Cole'a ait.

Bu kitapta işler biraz daha farklı bir boyutta, biraz daha trajik, biraz daha gizemli. Sam ve Grace'in birbirine olan sevgisi ilk kitaptaki kadar güzel, hatta belki bu kitapta biraz daha gerçek. Yine sıcak, dopdolu, romantik ve dramatik bir roman olmuş anlayacağınız.

Maggie Stiefvater'a hayran olduğumu Shiver'ın yorumunda zaten belirtmiştim, ama bu kitapta hayranlığım resmen ikiye katlandı. Bunun sebeplerinden biri yarattığı karakterler, diğeri hiçbir zaman önümüze alışageldik bir şey koymaması.


One thousand ways to say good-byeOne thousands ways to cryOne thousand ways to hang your hat before you go outsideI say good-bye good-bye good-byeI shout it out so loudCause the next time that I find my voice I might not remember how.


İlk kitapta Sam'in karanlık ve acı geçmişine dönmüş, kendisiyle selamlaşmıştık ama bu kitapta biraz daha derinlere iniyoruz. Sam, tanıdıkça, gözümde daha da güzelleşti, kendisi kimseye benzemiyor. Ama asıl bahsetmek istediğim Cole; kendisinin oldukça farklı bir kişiliği var. Açıkçası, Cole karakterinin kitapta daha değişik bir rol oynayacağını düşünmüştüm ama Maggie tabii ki klişeleri yırtıp atıyor ve önümüze dayanılmaz bir karakter koyuyor. Cole, popüler bir rock grubunun solistiyken ve şöhretinin sınırlarını zorlarken insanlığından vazgeçiyor ve bir kurt olmayı seçiyor. Kitap boyunca Cole'un geçmişine, hislerine, onu yakan düşüncelere küçük pencerelerden bakıyoruz ve hakkındaki birçok sorunun cevabını yavaş yavaş öğreniyoruz.

Sanırım karakterler hakkında en sevdiğim şey hiçbirinin mükemmel olmaması. Hepsi hata yapıyor, kötü şeyler yaşamışlar ve ve hayatın sınırında duruyorlar. Bir tek Isabel'den yana problemim var ama o da fazlasıyla özgün ve iyi bir karakter, sanırım problemim sadece kıskançlığımdan kaynaklanıyor.


Aren't you afraid?''Of what?''Of losing yourself.'
'That's what I'm hoping for.'


Yazarın anlatımı gerçekten çok kaliteli. Betimlemeler, diyaloglar, kurgu... her şey mükemmel. Serinin büyük bir hayranı oldum. Daha fazlasını okumak için sabırsızlanıyorum.

Duyduğuma göre, ülkemizde serinin hakları tekrar bir yayınevi tarafından alınmış; ama hangi yayınevi ve seriyi ne zaman çıkarırlar hiçbir fikrim yok. Araştırdım, bir şey elde edemedim. Ben, eğer imkanınız varsa beklemeden orijinal dilinden alın okuyun derim. Kitabın baskıları inanılmaz güzel (kapakları çok kaliteli, ilk kitabın yazıları mavi, ikincisinin yeşil, tasarımları harika...). Yayınevi yurt dışındakiler gibi çıkartırsa ne ala ama çeviriden pek bir şey beklemiyorum, ilk kitabın Türkçe'si mevcut ve duyduğuma göre oldukça yetersiz bir çeviri varmış. Açıkçası bu kitabın özenle çevrilmesi lazım; çünkü yazar sürekli olarak kafiye kullanıyor ve kitabın içinde bir sürü şarkı sözü, şiir alıntısı var. Yani diyeceğim o ki İngilizce'niz yeterliyse hiç düşünmeden alın.

Right now, it's hard to imagine that it is raining anywhere in the world.

Toparlayacak olursak, Linger çok güzeldi, hüzün ve pişmanlık yüklü geçmişler, cevabı bilinmeyen sorular, Grace'in sağlık problemleri, başlı başına Cole ve sıcacık bir aşkla sarmalanan bu kitabı okurken gözlerim doldu. Umarım en kısa zamanda üçüncü kitap elime geçer, sonra da yan kitabı ve yazarın diğer kitaplarını okuyacağım. Şimdiki amacım ise Linger'ın etkisinden çıkıp bir başka kitaba başlamak.

Bol kitaplı, mutlu günler!

No comments:

Post a Comment