Monday, January 12, 2015

İnceleme: Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar


Kitap: Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar
Orijinal Adı: And the Hippos Were Boiled in Their Tanks
Yazar: Jack Kerouac / William S. Burroughs
Yayıncı: Sel Yayıncılık
Goodreads Puanı: 3.70 (5.461 oy)
Sayfa Sayısı: 147


Şu an elinizde tuttuğunuz, bir suç romanı ve gerçek bir öykü.
1944 yılında Jack Kerouac ile William Burroughs bir cinayeti örtbas etme suçundan tutuklandılar; bir arkadaşları bir diğerini bıçaklamış ve gelip bunu onlara anlatmıştı. Ama hiçbiri olayı polise bildirmemişti.

O zamanlar henüz tanınmayan yazarlar olan ikili, bu cinayeti romanlaştırmaya karar verdiler. New York'ta sürekli içen, birbirlerinin evinde yatıp kalkan, uyuşturucu kullanan bir çevrede çok yakın iki dost olan Kerouac ile Burroughs, 1944 yazını bu romanı yazarak geçirdiler. Kitap, yazarlık kariyerlerinin başlama vuruşu oldu. Altmış yılı aşkın bir süre yayınlanmayan Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar, bu çok önemli iki "beat" kuşağı yazarının hayatına ışık tutuyor.






Aykırı akım, bana kalırsa edebiyatın en samimi ve en özgür tarafı. Yeraltı Edebiyatı, Beat Kuşağı da en çok ilgimi çeken türler bu yüzden.

Kerouac, Ginsgberg, Burroughs gibi yazarları okuduğum çok sayıda makaleden ve izlediğim filmlerden artık tanıyor gibiyim. Özellikle, Kill Your Darlings isimli güzel film, beni Beat Kuşağı'na daha da itmişti. Akımın başlamasını tetikleyenlerden şeylerden biri, Lucien Carr'ın işlediği cinayetti ve bu cinayetin perde arkası, Ginsberg'ün ve Kerouac'in hemen hemen her eserini etkilemişti.

Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar, 1944 yılında, Jack Kerouac ve William S. Burroughs'un beraber kaleme aldığı, David Kammerer cinayetinin hikayeleştirilmiş hali. Kitabın sonsöz kısmında da olayın aslını ve Kerouac ile Burroughs'un tutuklanışını görebiliyoruz. Kitap, altmış yıl kadar bir süre yayınlanmıyor; ancak Beat Kuşağı başlayıp, yazarların kitapları büyük bir yankı uyandırdıktan ve Lucien Carr öldükten sonra, Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar, gün yüzüne çıkıyor.

"Evet," dedim, "ama sen bir sanatçısın. Namusa ve dürüstlüğe ve minnettarlığa inanmıyorsun."

Kitabın Mike Ryko bölümleri Jack'e, Will Dennison bölümleri William'a ait. İkilinin üslupları arasındaki fark, okudukça kendini daha çok belli ediyor, yazarlara daha da yaklaşmış gibi hissediyorsunuz. Cinayetin farklı isimlerle, ayrıntısız ve biraz farklı bir versiyonu olsa da, dönemin Amerika'sı ve yazarların kalemi yine ortada. Bu kitap, hikayeye ve yazarlara biraz yakınsanız, okuması inanılmaz eğlenceli, duygulu ve merak uyandırıcı. Yani ben, Beat yazarlarına biraz aşina olduktan sonra okumanız taraftarıyım. Karakterleri tanımanız öyküyü daha ilgi çekici hale getirecektir. Ben akımın felsefesine, yazarların yaşamlarına ve yazış tarzlarına kocaman gözlerle baktığımdan, keyifli bir deneyim oldu.

Aykırı akıma ve yazarlarına ilginiz varsa, biraz tanıyorsanız ya da belki eserlerini okumuşsanız, Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar'ı okumanızı öneririm. Aynı zamanda hikayenin Allen Ginsberg tarafını görmek isterseniz, Kill Your Darlings'i izlemenizi de tavsiye edeceğim. O film, gerçekte yaşananların doğrudan beyaz perdeye aktarımı.

Kitabı okuduğuma çok memnunum ve bundan sonra, yine, Beat okumaya devam edeceğim umarım.

Yeni kitaplarda görüşmek üzere... mutlu günler!

Not: Yazıda kullanılan görseller, Kill Your Darlings filminde Lucien'ı canlandıran Dane DeHaan'a aittir.

2 comments: