Wednesday, January 28, 2015

İnceleme: Sineklerin Tanrısı/Lord of the Flies



Kitap: Sineklerin Tanrısı
Orijinal Adı: Lord of the Flies
Yazar: William Golding
Yayıncı: İş Bankası Kültür Yayınları
Goodreads Puanı: 3.60 (1.257.260 oy)
Sayfa Sayısı: 261


"Sineklerin Tanrısı, günümüzde bir atom savaşı sırasında, ıssız bir adaya düşen bir avuç okul çocuğunun, geldikleri dünyanın bütün uygar törelerinden uzaklaşarak, insan yaradılışının temelindeki korkunç bir gerçeği ortaya koymalarını dile getirir. Konusu, R.M. Ballantyne'ın Mercan Adası gibi eşsiz bir mercan adasının cenneti andıran ortamında başlayan bu roman, çağdaş toplumlardaki çöküntünün, insan yaradılışındaki köklerini gözönüne sermek amacıyla Mercan Adası'ndaki duygusal iyimserlikten apayrı bir yönde gelişir. Uygar insanın yüreğinde gizlenen karanlığı deşerken Sineklerin Tanrısı; daha çok Conrad'ın kısa romanı Karanlığın Yüreği'ni andırır. Golding'in romanındaki çocuklar da başlangıçta tıpkı Kurtz gibi, uygar toplumun baskılarından uzak bir örnek düzen kurmak isterlerken, gitgide hayvanlaşır, korkunç bir kişiliğe bürünürler. Bu yönüyle Sineklerin Tanrısı'nın Mercan Adası ile öbür ıssız ada serüvenlerinden ayrıldığı en önemli nokta, ıssız ada yaşamının çetin güçlüklerini ya da mutluluğunu anlatmaktan daha çok, bir insanlık durumunu, kişiler arasındaki çatışma aracılığıyla ortaya koymaya çalışmasıdır."




Sineklerin Tanrısı, 20. yüzyılın en önemli kitaplarından biri olarak gösteriliyor. Distopya kategorisinde sayılan bu kitap, "Ölmeden Önce Okunması Gerekenler" listemdeydi ve her ne kadar uzun bir süre elimde sürünse de, sonunda, eseri bitirdim.

Bilmeyenler için, kitabın konusu şöyle; Atom savaşı sırasında bir avuç oğlan, ıssız bir adaya düşer. Cennet gibi bir adada, iyimser bir şekilde başlayan roman, sonrasında kendisini insanoğlunun içgüdülerine, korkularına ve arzularına bırakır. Başta kurulan düzen, yavaş yavaş yok olur ve hırçınlaşır. Her sayfada, yazar bizi çağdaş toplumu sorgulamaya iter.

Kitap, konu, kurgu ve karakteriyle inanılmaz bir çizgi çekiyor bana kalırsa. Okuması eğlenceli olduğu kadar korkutucu ve oldukça da düşündürücü bir roman Sineklerin Tanrısı. Özellikle ilk yarısını soluksuz okudum; ancak nedense sonra kitap bir türlü elime gelmedi. İki günde yarısına gelmişken diğer yarısını bir buçuk ay gibi bir sürede okumuşum. Bir yerde, hikayeden koptuğumu söylemem yanlış olmaz sanırım ve nedense bunun sebebi kitabın Türkçe'sini okumuş olmam gibi geliyor. Yani, bu tuhaf, çünkü çeviri Mina Urgan tarafından yapılmış. Ama aynı şeyi düşünen sadece ben de değilmişim, herkes kitabın çevirisinin bir parça uzaklaştırıcı bir etken olduğunu söylüyordu.

Kitapları uzun bir süre zarfında okumak gibi bir alışkanlığım olmadığından -ve uzun okumaları sevmediğimden- romanın hakkını pek veremediğimi düşünüyorum. Yine de Ralph, Domuzcuk, Simon ve Jack kalbime dokundu diyebilirim. Her okuyuşumda etkilenmeden edemedim. Ve bizim okullarımızda niye bu kitaplar okunmuyor diye de düşündüm. Sonuçta, herkese bir şeyler katacak bir yapıt.

Hedefim, hemen olmasa da, kitabı İngilizce olarak bir daha okumak. Bunu bu sene içinde yapmayı düşünüyorum, ama göreceğiz. O zaman, daha aklı başında bir inceleme yazısı da yazabilirim. Her ne kadar gereken ilgiyi kitaba gösterememiş olsam da, "iyi ki okumuşum" dedim sonunda. Herkese de okumasını öğütlemek gerek.

Yeni bir yazıda görüşmek üzere, bol kitaplı günler!

2 comments:

  1. Bu kitap benim Peter Pan'ın çocuklar diyarında mutlu yaşam hayallerimi yıktı. O kadar karamsarlaştım ki içimi anca bloga döktüm yine.

    http://kanvekuller.blogspot.com.tr/2015/03/dusus-mahkumlarla-deney-yuzuklerin.html

    ReplyDelete
  2. Bu kitap benim Peter Pan'ın çocuklar diyarında mutlu yaşam hayallerimi yıktı. O kadar karamsarlaştım ki içimi anca bloga döktüm yine.

    http://kanvekuller.blogspot.com.tr/2015/03/dusus-mahkumlarla-deney-yuzuklerin.html

    ReplyDelete