Tuesday, June 4, 2013

İnceleme: Kolay/Easy



Kitap: Kolay
Yazar: Tammara Webber
Yayınevi: Epsilon
Sayfa Sayısı: 376
Goodreads Puanı: 4,28 (69.619 oy) 

Onu uzaktan izliyordu ama tanışmıyorlardı. 

Bir gün KURTARICISI oldu.

Aralarındaki çekim inkâr edilemezdi.

Ama birinin unutmak için çok çaba sarf ettiği geçmiş diğerinin çok inandığı GELECEK, onları AYRILMAYA zorlayabilirdi. 



Ancak ikisi BİRLİKTE acı ve suçluluk duygusuyla baş edebilir, gerçekle yüzleşebilir ve AŞKIN BEKLENMEDİK GÜCÜNÜ bulabilirlerdi.



*Yazıma başlamadan önce söylemek istediğim birkaç şey var: Cuma gününden beri buralarda olmadığımın farkındayım, kitap okumadığımdan değil. İki tane bitirdim, üçüncüsündeyim; ama ne diyeyim, hiç yazı yazasım gelmedi. Zaten günler çok monotonlaştı, cuma gününden beri programım:
Saat 11-12 gibi kalk, yemek ye, internete bak, olayları takip et, sinirlen, daha fazla sinirlen, bir-iki soru çöz, istersen kitap oku.
Saat 17.00 yada 19.00 da (yürüyüş saatine göre) pankartlarla, bayraklarla, tencere tavayla  dışarı çık. Sloganlar at, sesin patlasın, kolların, ayakların ağrısın. 
Saat 24.00, civarı, belki daha erken belki  daha geç; eve gel. İnternete bak. Sabaha kadar kitap oku.

Günler böyle. Şu anda böyle olmak zorunda. Hiç de acı çekmiyorum, fazla yürümüşüm, uykusuzluk çekmişim, yorgunmuşum, sesim gitmiş umurum değil. Aslında birkaç gün daha bir şeyler yazmak planımda yoktu; ama kafa dağıtmam gerektiğini anladım. Bunun için yazıyorum, sizin de kafa dağıtmak için okuduğunuzu tahmin ediyorum.*


"En son Jacqueline adıyla çağrıldığımdan bu yana üç yıl geçmişti ve onun için bir kenara attığım özümün parçasını geri kazanabilmek için her gün mücadele veriyordum. Vazgeçtiğim tek şey bu değildi, en önemlisi de. Sadece geri alabileceğim tek şeydi

Tamam, kabul ediyorum; şu anda kitapla ilgili pek bir şey hatırlamıyorum. Kitabı bitireli bir hafta olmadı, ama yine de uçup gitmiş çoğu şey. Yazdıkça hatırlarım diye tahmin ediyorum.
Güldüren, çabuk okunan, bazı yerlerde yürekleri hoplatan güzel bir young-adult romanıydı Kolay. Aslında YA değil de New-Adult desek daha mı doğru olabilir. İkisinin arasında bir şeydi, günümüz teen-romanceleridnde olduğu gibi 16+ idi en azından. 

Hakkında öyle az şey biliyordum ki, ama su götürmez şekilde hissettiğim tek şey vardı: güvendeydim.

Kitap asıl kızımız Jacqueline'in saldırıya uğramasıyla başlıyor. Kurtarıcısı ise gizemli bir oğlan oluyor, Lucas. Değişik eklentilerle yazılsa da temelde hep aynı kurguya sahiptir bu tür kitaplar. Sonunda ne olacak bilseniz de asla okumaktan vazgeçemezsiniz ya, işte o kitaplardandı Kolay da. Sevdiğimi söyleyeceğim. Beğendim. Bu tarz akıcı, sade cümleleri olan kitaplar iyi geliyor. Ama güzellikleri olduğu kadar da çerez yanları vardı kitabın. Sade cümlelerin içinde kaybolan duygular vardı.

"Kendini baskı altında hissetme diye söylüyorum. Ya da güçsüz. Ama şu anda, seni öpmek istiyorum. Hem de çok."

Mesela kitap bir aşk romanı olmasına rağmen, ben pek aşk tadı alamadım. Yani hoşlanmışlık var ama öyle dillere destan bir aşk yoktu yani. Kızın duygularından hiç emin olamadım, bir laf ediyor nerede Lucas diye sonra hoop kucak kucağalar. Benim de hoşlanmadığım bir olaydır kitaplarda, bir kez görüp tipini beğendikten sonra hiç bekletmeden öpüşmelerin falan başlaması. Kolay'da da o tadı aldım biraz. Anında gelin güvey olundu. 

"Çenenin şeklini oturtamadım. Boynunun hatlarını da. Dudaklarını da. Onları daha az tadıp daha çok izlemeliyim."

Bir hoşlanmadığım kısımda erkek avcılığı. Yeni bir erkekten ayrılmışsın, üstünden atmak için hemen birileriyle iki günlük ilişki yaşama çabası... Hiçbir zaman sevgili konumuna gelmeseler de Lucas ve Jacqueline'nin birbirini bırakacağını düşünmedim. En azından kız döneklik yapmadı. En büyük mutluluk budur benim için. Nefret ediyorum kitaplarda "ay çok aşığım çok seviyorum" deyip, kızın hayranı olan başka bir erkekle kırıştılılmasından.

"Ya seni öpseydim ve sen öpmemi istemeseydin?"

"Seni-seni ısırırdım."
"Aman Tanrım." dedi bir nefesle gözlerini kapatarak. "Neden kulağa bu kadar hoş geliyor?"

Kızımızın her gençlik kitabından olduğu gibi salaklıkları vardı, ama ben artık düzgün bir kız karakter beklemediğim için çok da kötü değildi Jackie. Kitapta en sevilen parça tabii ki Lucas idi. Öküz bir erkek olsa kitabın yüzüne bakmazdım zaten. Biliyorum tam bir fangirl oluyorum ama elimde değil, böyle karakterler konusunda tutuyor. Zaten iyiden iyiye alıştım romancelere. Distopya ile yarışıyor şuan bende. 

"Seninle olmayı seçmek zor bir karar değil, Jacqueline. Kolay. İnanılmaz bir şekilde kolay."

Kitabı sürekli yerdim, ama okudukça seveceğiniz, gözünüzde kitabı göğe yükselten kısımlar vardı tabii ki. Zaten goodreads'te yüksek bir puanı kapmış olan bir kitaptan çok da kötü bir şey beklemeyin. Tatlı Bela'yı okuyup beğenenler varsa içinizde, tavsiye edilir. Kafa dağıtmak, eğlenmek için birebir kitap. Basit anlatımlar seviyorsanız sizindir.

Puan: (5 üzerinden)










No comments:

Post a Comment