Tuesday, April 29, 2014

İnceleme: Sınırları Zorlamak/Pushing the Limits


Kitap: Sınırları Zorlamak
Orijinal Adı: Pushing the Limits
Yazar: Katie McGarry
Yayıncı: Aspendos Yayınevi
Goodreads Puanı: 4.14 (54,322 oy)
Sayfa Sayısı: 416

Birbirleri için çok yanlış… ve bir o kadar da doğrular.

Echo Emerson'ın, sporcu sevgilisi olan popüler bir kızdan, hakkında dedikodular dönen, kollarında 'tuhaf' yaralar olan dışlanmış bir kıza dönüştüğü akşam neler olduğuna dair kimsenin bir fikri yoktur. Echo bile o korkunç akşama dair tüm olanları hatırlayamıyordur. Tek bildiği, her şeyin tekrardan normale dönmesini istediği.

Oldukça yakışıklı ve siyah deri ceketli çapkın ama yalnız Noah Hutchins, şaşırtıcı anlayışıyla hayatına girdiğinde Echo'nun dünyası asla hayal edemeyeceği bir biçimde değişir. Oysa ortak hiçbir noktaları olmaması gerekirdi. İkisinin de tuttuğu sırları düşünürsek, beraber olmaları oldukça imkânsızdı.

Fakat aralarındaki çekim bir türlü geçmek bilmez. Echo, sınırları daha ne kadar zorlayabileceklerini ve ona sevmeyi yeniden öğretebilecek tek bir adam için neleri göze alabileceğini kendisine sormak durumunda kalır.





Sınırları Zorlamak geçen sene hemen hemen her yabancı kitapseverin dilindeydi. Öyle ki, ülkemizde yayımlanmamış olmasına rağmen bizde de oldukça ilgi gördü. Hal böyle olunca ben de kitabı oldukça merak etmiş ve İngilizce baskısını elde etme eylemlerine girişmiştim, ancak uzun (gerçekten uzun) bir süre kargo beklemeye çok üşeniyorum ve e-book olarak almayı da tercih etmiyorum. Bu yüzden meraktan kudurmamaya çalışarak Türkçe edisyonunu bekledim ve kitap sonunda bitmiş bulunuyor ve söylemem gerekir ki, beklediğimden bambaşka bir şey çıktı.

Kitabın kapağına, ismine ve tanıtımına bakarsanız aklınızda oluşacak düşünce; "Bu bir new adult kitabı. İki yaralı genç var ve kitap tamamen aşk ve ilişki üzerine kurulu." şeklinde oluyor. Daha öteye gidemez. Ve emin olun, kitabın belli bir kısmına gelene kadar ben de böyle sanıyordum ama değil. Kitap new adult bile değil yahu! Romanın gözümüze neden cüretkar bir imaj çizilerek sokulduğunu anlamış değilim gerçekten. Kitabın orijinal kapakları da böyle değil halbuki. (bkz: kitaptaki karakterler 18, bizim kapaktaki modeller 30 yaşında)

Dediğim gibi, kitap new adult falan değil ve sırf Noah ve Echo'nun ilişkisinin ne yöne gideceğini de konu almıyor. Aslında bu kitabın kilit noktasıydı. Romanda her iki anlatıcının da kendi hayat hikayelerine, geçmişlerine, yaralarına ve korkularına göz atıyoruz. Her ikisinin de kendilerine özgü, biraz zorlu hayatları var ve bu kısımlar kitapta önemli bir yer kaplıyor.

Kitaba şöyle bir baktığımda, bir yerden sonra hikayenin bambaşka bir yöne doğru gittiğini algılayabiliyorum. Okurken fark ettirmeden yazar kendini ve hikayeyi biraz da olsa değiştirmiş gibiydi sanki. Başta klişe, fazla Amerikan bir haldeyken işin içine Noah ve ailevi meseleleri dalınca ciddi bir tavır takınılmış gibi. Ki Noah ve kardeşlerinin yer aldığı kısımlar kuşkusuz kitabın en sevdiğim yerleriydi, hatta beni ağlatmayı bile başardı sonlara doğru.

Yazarın Echo ve Noah'nın yaşadığı zorlukları, acıları ikisinin ilişkisi altında ezmemiş olmasına çok sevindim. Kitabı farklı yapan kesinlikle buydu. Aires, Jacob ve Tyler, Echo'nun annesi... bu karakterlerin hikayeye kattığı derinlik çok hoşuma gitti. Öte yandan yarım kalan, hatta hiç olmaması gereken fazla liseli ve klişe olan karakterler vardı. Bir de tamam, aşk kitaptaki tek unsur değil ve bu çok güzel ama Noah ve Echo'nın ilişkisinde sanki tamamlanmamış yerler vardı. Yazar bunun üstünde biraz daha durabilirdi.

Fuzuli bir kaç şeye de değineyim bari. Kitabın sayfasını ilk açtığımda yazılar resmen gözüme girdi. Puntoları biraz daha büyük yapsalar uzaydan falan görebilecekmişiz. Bir de çeviride kullanılan şu itici sansür beni deli etti resmen. "Fuck" ve "fucking" geçen her yere "lanet olası"nı sıkıştırmak için bir hayli uğraşmış çevirmen. Cümleler bazı yerler de komik bir hal bile almış bence, çevirinin diğer yerlerinde bir sıkıntı yoktu ama niye böyle bir şey yapılmış anlamadım.

Sonuca gelirsek...

Kitaba duyduğum düşünceler fazlasıyla karışık. Akıcı, eğlenceli, acıklı... ve ben bu romanı sevdim ama kitabın son sayfasını çevirdiğimde içimde bir yerlerde, ufak bir boşluk vardı. Kitabı tavsiye ederim, eğer türünün meraklısıysanız okuyun derim ama nedense okuyup rafa kaldırdıktan sonra Noah ve kardeşlerinden başka bir şeyi hatırlamam herhalde ben. Yani o kadar da kalbimde yer eden bir eser olmadı nedense. Yine de okumaya değer.


Puan: (5 üzerinden)


2 comments: