Saturday, April 5, 2014

How I Met Your Mother'ın Ardından...

Bir efsanenin daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Söz konusu HMYM gibi bir dizinin finali olunca, bir yazı yazmadan olmaz diye düşündüm.

Öncelikle belirtmek istiyorum ki, yazı son bölümle ilgili olacağından birazcık spoiler içerebilir.

Dizinin (iki bölümlük finali tek bölüm olarak ele alırsak) son üç bölümünü izlememiştim. Bir köşede biriktirmiştim aslında arka arkaya izlemek için. Şu "Son bölüm" olgusu beni zaten üzüyordu ama son üç bölümü izlerken tahmin ettiğimden daha fazla ağladım. 22. Bölümde beni göz yaşları çoktan ele geçirmişti. Final başladığında ise "Son kez iyi seyirler" yazısını gördüğüm an kalbime bir bıçak saplandı. Ted'in vedalaşma sahnesinde ise çoktan kopmuş bulunuyordum.

Finalden bahsetmeden önce, biraz son sezondan ve komple, dizinin hayatım(ız)daki yerinden bahsetmek istiyorum. Sanırım çoğu kişi gibi ben de  9. Sezonda temponun biraz daha düştüğüne inanıyorum. Aslında, her şekilde güzeldi. Kafama taktığım bir durumda değildi ancak HMYM manyaklarının hepsinin görüşü bu yöndeydi. Sonlara doğru birazcık bozmasının nedeni her şeyin düğün etrafında dönmesinden kaynaklı olabilir, ne var ki benim çok da sevdiğim bir sezon oldu. Yani burun kıvırdım diyemem hiçbir şekilde.

Bu dizi her yerde "The Mother of the Sitcoms" şeklinde yer alıyor -ki tahmin ettiğim üzere, birçok kişinin hayatında da bu rolü oynuyor. Hatta bazıları için bir diziden çok daha fazlası.

How I Met Your Mother hayatın değişmez bir gerçeği gibiydi açıkçası. Hangimiz o McLarens's Pub da bir hayat geçiren arkadaşlara özenmedik ki? "Bizim de böyle bir grubumuz olsun ya" dedik. "Marshmallow ve Lilypad gibi bir aşkımız olsun" diye haykırdık her zaman. Hayata dair bir sürü şey öğrendik, mesela birinin numarasını aldıktan sonra üç gün beklenmesi gerektiği, gece ikiden sonra hiçbir şeyin iyi gitmeyeceği gibi. Ve daha birçok şey...

Bunun yanında eğlendik, boğulana kadar kahkaha attık, bazen onlar için ağladık ama hep sevdik diziyi. 9 Sezonun ardından, şimdi, dizi bitmiş bulunmakta. Resmen bir dostu kaybetmek gibi geldi. Peki How I Met Your Mother bize nasıl veda etti?

Cevap: Geride bol bol hayal kırıklığı bırakarak....

Dizi en başından beri Ted karakterinin hayatının aşkını, "anneyi" araması üzerine değil miydi? Onun için özel olan kadını bulmasının hikayesiydi bu. Ya da ben mi yanılıyorum? Ama dizi hiç böyle bitmedi. Hüngür hüngür ağlarken, son bölümde bayağı bir sövdüm de aslında. "Ağğğğ çok güzel." nidalarının arasında, göz yaşlarım ve kızarık gözlerimle beraber "Bu ne be bok etmişsiniz diziyi." gibi cümleler de sarf ettim.

Öncelikle, Barney ve Robin gelmiş geçmiş en iyi çiftti. Robini hiçbir zaman fazla sevemedim. Hep grupta en az sevdiğim karakterdi zaten. Ama komikti, iyiydi, hoştu falan. Bir kere Barney gibi bir adam tarafından seviliyordu. Robin, Barney'nin aşkıydı. Belki de gelmiş geçmiş en efsanevi çiftti ikisi arkadaşlar ya. Beraber olduklarında nasıl mutlu olmuştum, şimdi hatırlayınca...


Ve sen al, o televizyonun en iyi çiftini hiçbir şey olmamış gibi ayır. Yaşadıkları aşk sanki hiç var olmamış, adeta bir yalanmış gibi çöpe gitsin.

Bu zaten bana bir tokat gibi çarptı, olaydan o kadar çok nefret ettim ki bu öfkemi, hayal kırıklığımı kelimelere sığdıramıyorum bile. Yapılacak şey miydi? Tek kelimeyle iğrençti. Bunun ardından bir de grubun direği Barney'e bir bebek verip hikayeden koparmaları da durumu kurtarma çabası gibiydi. "Ayıp olmasın adama" demişler resmen. Tamam, bebek sahnesinde kendi göz yaşlarımla boğulup ölecek haldeydim ve bence finalin, hatta belki de dizinin en etkileyici bölümüydü. Ama hayal kırıklarıyla parçalanmış kalplerimizi böyle onarmaya çalışmaları da üzücüydü. Boşanmalarının yüzüme vurduğu tokat resmen yanağımda iz bıraktı.

Beni kızdıran asıl konu ise tabii ki anneye yapılan haksızlık oldu. Size dizinin asıl olayının Ted'in aşkını araması olduğunu söylemiştim. Kaç sezondur yere göğe sığdıramadığımız, hep olay olan annenin iki bölüm gösterilip sezonda öldürülmesi nedir peki? Resmen kadının hiçbir önemi yoktu hikayede. Ted'in senelerce aradığı kadın sadece çocuklarının annesi olabilmeyi başarmış, onun kalbine sahip olamamış. Bunu öğrenmek acı vericiydi gerçekten. "And that kids... is how I met your mother" bölümünden sonra bir de Ted'in asıl aşkının Robin olduğunu kabul etmesi... kafamda hep o cümleden sonra dizinin biteceğini düşünmüştüm ve keşke öyle olsaydı.

Robin ve Barney bir yalandı. Ted'in aşkı hiçbir zaman sarı şemsiyeli anne olmadı. Robin, Ted'i sevdi mi bunu bile bilmiyoruz. Ama Barney'i sevmiş olduğuna hiç inanmıyorum. Resmen dizinin içine eden bir karakter oldu Robin.

Yakışmadı bu diziye. Bu final hiç olmadı.
Neyse ki Marshall ve Lily ikilisine bir zarar vermemişler. Kalbim bir bıçağa daha dayanamazdı.

Son olarak bir de bu resmi ekleyeyim, bütün düşüncelerimi açıklıyor:




2 comments:

  1. Ben sezon finalinde insanların hüngür hüngür agladiklarini duyunca çok farklı başlamıştım izlemeye. Ama umdugum gibi olmadı. Ekrana en acisiz vedayi etme yolu gibi boş ve mantik hatalariyla dolu bir finalle veda etmişler. Mantigin tek oturduğu yer gercekten de hikaye annenizle nasıl tanıştım değil Robin teyzenizle nasil tanıştım dı. Ama olmadı. O kadar berbat ettikleri deneme yanilma iliskilerinden sonra mutlu bir son onlari bekliyor havası vermelerini seyirci yemedi, yemezdi de. Anneyi öldürmek plandaki güzel bir detay olabilirdi ama neden öldüğü bile belirtilmeli. Duygusuz bir Ted vardı sanki. Bosanmanin ardindan Barney nin her şeyi aşması Barney- Robin efsanesini bitirdi.

    Ekranda izlediğim en iyi final Friends' ti bu güne kadar ve hep HIMYM'ın Friends' i geçeceği düşüncesine sahiptim. Tamamen hayal kırıklığı bir final oldu benim için.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Sana tamamen katılıyorum, böyle bir dizi bundan çok çok daha güzel bir sonu hak ediyordu. Bu finalden sonra kimse diziye eski gözle bakmayacak. Friends'in finali öyle olmasaydı, insanlar dönüp tekrar tekrar izlemezdi mesela. Barney-Robin ve Ted-Tracy(anne) olayı bayağı parçaladı beni zaten.

      Delete