Friday, July 26, 2013

Blog Tur: Hiç Olmamış Gibi Yapalım. Alıntılar - Yorum



Kitap: Hiç Olmamış Gibi Yapalım
Özgün Adı: Let's Pretend Thats Never Happened
Yayıncı: Yabancı Yayınları
Sayfa Sayısı: 417
Goodread Puanı: 3.96 (41,378)

Hiç Olmamış Gibi Yapalım 

Bu kitapta her şey var, aklınıza ne gelirse...
Ve ne gelmezse!

"Bu kitap şaşırtıcı bir keşifle ilgili; korkutucu biçimde insani anların -sanki hiç olmamışlar gibi yapmayı tercih ettiğimiz anların- aslında bizi bugün olduğumuz kişiye dönüştüren anlar olduklarının keşfi. Hayatımın en iyi hikâyelerini bu kitaba sakladım."

Forbes dergisinin "kadınlara yönelik en iyi 100 internet sitesi" listesinde yer alan bloggess.com ile dünya çapında üne kavuşan çılgın, ironik, komik ve samimi blog yazarı Jenny Lawsonın hayatından kesitler okurken "bu ne biçim hayat böyle?" diyeceksiniz. 

Son yılların en eğlenceli kitabı.
Üstelik -neredeyse- gerçek anılardan oluşuyor!

2011 Weblog ödüllerinde finalistlerden biri olan Jenny Lawsonın anılarından oluşan Hiç Olmamış Gibi Yapalım, Goodreads.comda aldığı binlerce oyla 2012nin "en iyi mizah kitabı" seçildi.

"Lawson sizi gülmekten kırıp geçirecek, hatta bazen gülmemeniz gereken durumlar olacak, çünkü cehenneme gideceksiniz bu kahkahalar yüzünden. O yüzden siz bu kitabı okumayın, en mantıklısı bu herhalde." 
Neil Gaiman





Tuhaf bir yaşama sahip olan, deli bir bloggerın anılarından oluşuyor Hiç Olmamış Gibi Yapalım. Oldukça samimi, eğlenceli bir anlatıma sahip kendisi. Jenny Lawson anlatıyor, biz gülüyoruz, daha fazla gülüyoruz ve arada hüzünleniyoruz. Sonra tekrar gülüyoruz.

"Gerçek olmayan kısımları dışında tamamen gerçek olan" Hiç Olmamış Gibi Yapalım, her birinde farklı anıların yer aldığı bir sürü bölümden oluşuyor. "Bir bloggerın hayatı ne kadar egzantirik olabilir ki?" diye düşünenleriniz varsa cevabı bu kitapta yer alıyor. Belki de dünyadaki en çılgın babaya sahip olan Jenny, aynı zamanda gerçekten şanssız biri; çünkü bütün talihsiz olaylar onu buluyor.  Tabii bir de çılgınlıklar kraliçesi olmasının etkisi var...

Okurken "Yok artık!" dediğiniz olaylar, yanında fotoğraflarla belgelenince susup kalıyorsunuz ve "İyi ki benim başıma gelmemiş" diye seviniyorsunuz. Bazen de keşke benim de böyle hayatı olan bir arkadaşım olsa diye hayıflanıyorsunuz. 

Kitap komik, okunabilir, içinde sizi etkileyecek yerler var. Ancak azıcık sıkan yerleri de var. Bazen Jenny'nin boşboğazlığı tutuyor ve sadede gelelim diyecek oluyorsunuz. 

Bir de belirtmek isterim ki, en azından bana göre, oturup da iki-üç günde bitirilecek tarzda bir kitap değil. İstediğiniz zaman elinize alıp bir sonraki bölümden devam edebilirsiniz. Ancak oturup başında saatler harcayan, okurken nefes almayı unutanları da yok değil.

Kitabı komik kılan yanı, içindeki olaylardan çok yazarın içtenliği. Hiçbir sözden çekinmiyor ve gerçekten güldürecek şeyler buluyor. Ama öyle "Güzel kurgusu olan bir kitap bakıyorum" diyenlerdenseniz bu kitabı almayı ertelemeyi düşünebilirsiniz. Yok, "Ben boş zamanımda güldürecek, sahilde beni keyiflendirecek çıtır çerez bir şeyler arıyorum" diyorsanız bu kitap tam size göre!


ALINTILAR

  • Bu anı kitabının tamamen gerçek olmaktansa çoğunlukla gerçek olmasının nedeniyse mahkemelik olmaktan hiç hazzetmiyor olmam. Aynı zamanda ailemin şöyle diyebilmesini istiyorum: "Haa o hiçbir zaman gerçekleşmedi. Tabii ki kızımızı sekiz yaşındayken hareket halindeki arabadan dışarı atmadık. Bu tam olarak gerçek olmayan çılgınca şeylerden biri." (Ve haklılar çünkü gerçekte dokuz yaşındaydım)

  • Kitabın sonunda ölüyorum, dolayısıyla sadece bu cümleyi okuyup kitabın tamamını okumuş gibi yapabilirsiniz.

  • Hiçbir zaman öğrenmek için çaba harcamadım çünkü hep birkaç gün içinde bu küçük kırsal kasabadan kaçıp gideceğimi düşündüm ve hayatımın sonraki yirmi yılı bunu düşünerek geçti.

  • Ardından babam için üzüldüm, çünkü uyandığın anda bir yandan yanağını okşarken diğer yandan olmayan gözleriyle sana bakan bir rakunla karşılaşmak, tansiyonu babamınki kadar yüksek olan herhangi birinin yaşamaması gereken bir olay. Bir diğer yandan bana kraker kutusu içinde işkence görmüş büyülü bir sincap vermek de epey hastalıklı sayılır. Bu nedenle aşağı yukarı eşitlendiğimizi düşünüyorum.

  • Victor'a beni sonsuza dek seveceğine dair söz verdirdim. Şimdi bakıyorum da, "Bana holdeki kedi kusmuğunu her zaman temizleyeceğine söz ver," ya da "Son derece rasyonel bir argümanın ortasında, esas yapman gereken özür dilemekken bana 'Yine ayın o zamanı mı?' diye sormayacağına söz ver" gibi daha somut şeyler istemeliymişim.

  • Son iki ayda altı farklı adam iş başvurusu formlarının "cinsiyet" kısmına "Kimin teklif ettiğine bağlı"nın varyasyonunu yazdılar. İki tanesi "Evet, ben alayım," ve bir tanesi de "Hayır, teşekkürler," yazmıştı. Sonuncusunu işe aldım çünkü kibar birisine benziyordu.

Puan: (5 üzerinden)


2 comments:

  1. Ücretsiz e kitap indirmek isterseniz http://www.kitapindir.in bu siteyi kulanabilirsiniz

    ReplyDelete
    Replies
    1. This comment has been removed by the author.

      Delete