Monday, April 15, 2013

Ateşi Yakalamak Günü!

Uzuuuuuuunca bir bekleyişin ardından bugün Ateşi Yakalamak'ın fragmanına kavuşmanın sevincini yaşıyorum! Eh, böyle güzel bir fragmanı da güzel bir yazıyla kutlamak gerekir değil mi?

Yönetmenin değiştiği ne kadar belli oluyor değil mi? Mükemmel, olağanüstü, anlatılmayacak derecede iyi bir film bizi bekliyor. Tek hayal kırıklığım Finnick'in gösterilmemesi oldu. Onu da asıl Trailer yayınlandığında göreceğiz umarım. Ah Gale... Heyecandan ne yapacağımı şaşırdım. Sabah erkenden kalkıp bilgisayarın başına geçmeme fazlasıyla değdi.

The Hunger Games sayfasının paylaşarak heyecanımızı doruklara yükselttiği o fotoğraflarla başlamak istiyorum:






Açlık Oyunları Serisi benim gibi birçok insanı derinden etkiledi. Sanırım benim üstümde en çok iz bırakan seriydi kendisi. Distopyalar her zaman hoşuma gitmiştir; ancak Açlık Oyunları çok başkaydı. Herkes için öyleydi. Bir anda fenomene dönüştü ve resimleri, şarkıları, kitapları etkiledi. Herkes ona yaraşır bir şeyler yapmaya çabaladı. Hakkında denemeler yazıldı, ek kitapları çıkartıldı. Hayranlarının fanartlarıysa en güzelleriydi herhalde.

 

 




Açlık Oyunları ağlattı, güldürdü, şaşırttı. Kalbin ve beynin sınır noktalarına ulaştı. İçindeki ögeler o kadar sade ve yerindeydi ki insan bir benzerini bulamıyor. 
Rue'nun ninnisi, Dar Ağacı... kaçınızı ağlattı, sarstı?


  

Finnick, Prim ve Rue öldüğünde kaçımız hıçkırıklara boğulmadık?
Annie'nin haline yandık, Katniss'e arka çıktık, Capitol'ü lanetledik. Duygularımıza işledi, kalbimizi ele geçirdi kitaplar. Kimimiz Peeta'yı sevdik, kimimiz Gale'i...
Her şeyiyle bir efsane oldu. İnsanların boyunlarına Alaycı Kuş broşu taktırdı, Çok Satanlar listesini ele geçirdi, kitapevlerinde izdiham yaşattı. Ve bitti. Ardından filmi geldi efsaneyi devam ettirmek adına. Hala tadı damağımızda, vizyon tarihi için gün sayıyoruz.
İnsanları böylesine derin duygular yaşatan Suzanne Collins'e sevgilerimi sunuyorum. Yarattığı dünya çok başka.


3 comments:

  1. kitaplara bir o kadar bayılmıştım ama ilk filmden bir o kadar nefret etmiştim. çok kötü bir filmdi bence, kitaba yakışmamıştı. bu film daha güzel olacak gibi :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Katılıyorum! İlk film başlarken titriyordum. Beklediğim tadı alamamıştım; ama bu tür bir kitabı filme aktarmak zor. Yine de ben yeni yönetmenimize güveniyorum, keşke ilk filmi de o yönetseydi.

      Delete
  2. Bu serinin çok kötü bir özelliği var,değinmeden geçemeyeceğim:Çok çabuk bitti. Hem kitaplar hacimsizdi hem de 3 kitap... Tadı damağımızda kaldı,belki de ondan bu kadar çok sevdik.

    Film gelse de izlesek:)

    ReplyDelete