Monday, April 1, 2013

İnceleme: Meleğin Düşüşü/ Angelfall



Kitap: Meleğin Düşüşü (Penryn & the End of Days, #1) 
Yazar: Susan Ee
Yayınevi: DEX
Sayfa Sayısı: 310
Goodreads Puanı: 4.31 (15.970 oy)

 Kıyamet melekleri yeryüzüne inip tüm dünyayı yakıp yıktığından bu yana altı hafta geçti. Gündüzleri sokak çeteleri hüküm sürüyor, geceleri korkunun ta kendisi. Bir gün savaşçı melekler küçük bir kızı kaçırdılar, tekerlekli sandalyeye mahkum, aç biilaç halde, ufacık bir kızı. Kızın ablası, Penryn, kardeşini kurtarmak için elinden geleni ardına koymayacak. Buna, aslında düşmanı olan bir melekle bir anlaşma yapmak dahil olsa bile. Raffe, kanatları kesilmiş, gücünü yitirmiş bir melek. Binlerce yıl savaştıktan sonra şimdi hayatı, gencecik bir kızın ellerinde. Penryn ve Raffe, korkunun ve tuhaf yaratıkların hüküm sürdüğü bir dünyada bir başlarınalar, hayatta kalmak için de birbirlerine ihtiyaçları var. Her şeye rağmen sağ kalıp düşman meleklerin inine gitmeliler. Penryn burada kardeşini bulmayı umut ediyor. Raffe ise binlerce yıllık düşmanlarına karşı tek başına savaşıp kanatlarını ve eski gücünü yeniden kazanmayı.



  Kitabı bitireli beş dakika olmadı, sıcağı sıcağına yazayım dedim. Ve hala gözlerim dolu. Kızgınım. Nerede bu kitabın ikincisi?! Bu kitabı neden daha önce okumadım diye kendime de ayrı kızıyorum.

 Kitap alışageldik meleklerin dışında bir melek ırkını ele alıyor. Aslında İncil'den tanıdık melekler ama çıkan melek kitaplarında hep düşmüş melekler, koruyucu melekler olduğu için savaşçı melekleri görmek biraz tuhaf. Ancak bu tuhaflık oldukça güzeldi. Değişik bir şeyler okumak güzel.

 Değinmeden geçemeyeceğim, yazarın üslubunu çok beğendim. Ne kızımız Penryn'in anlatımında ergenik haller vardı, ne gereksiz betimlemeler, ne de baştan sağma bir yazı. Üslubu kadar yarattığı dünyayı ve karakterleri de sevdim. Bize o kıyamet senaryosunu güzelce tasvir edebiliyordu. Karakter sayısı yeterli düzeydeydi.

 Penryn ve Raffe'nin arasındaki ilişki kitabın en sevdiğim unsuruydu herhalde. Penryn vıcık vıcık bir aşık değildi, aksine ondan hoşlandığını bile kabul etmedi. Aslında bu sert kız halleri beni sıkardı; ama Penryn'in kız kardeşine olan özlemi ve meleklerle arasındaki farkı bu kadar güzel kavrayabilmiş olması beni bir daha gülümsetti, kıza iyice ısındım.

 Melek oğlanları her zaman sevmişimdir. Kalbimde ayrı yerleri var gerçekten. Patch Cipriano'yla karşılaştırmayı pek istemesem de (zira melek tasviri iki kitap arasında çok farklı) Raffe ona göre kimliğine dağa sadık; ama yine onun gibi alaycı ve kibirli. Sadece biraz daha yardıma muhtaç. Raffe'ye en uygun düşen şarkı will.i.am ve Justin Bieber'ın That Power düeti olur. Kanatlı hali nakarat kısmına bu kadar uyabilirdi.

Benim Raffe'ye göndermek istediğim şarkı ise Tarkan'dan Ölürüm Sana olacak. Ona olan duygularımı bire bir aktarmış Tarkan, ne diyeyim.

 Kitapta anlayamadığım tek konu Raffe'nin neden kanatlarını geri kazanmak için Penryn'e ihtiyaç duyduğu idi. İlk başta yaraları için yardım gerekse de sonra pek ala bırakabilirdi kızı. Ama Penryn'i terk etmeye gönlü el vermedi, bizim kız da anlamadı. Yazık. Bir de çeviriden çok hoşnut olduğumu söyleyemeyeceğim. "İlkin, akşamleyin, inşallah" gibi kelimeler boldu. Bir de bir kaç kelime eksikti, basım hataları vardı ama pek göze çarpan türden değil.


 Kitapta meleklerin isimleri hoşuma giden bir diğer ayrıntıydı. Rapheal, Gabriel, Laylah, Beliel, Uriel... Sizce de "Ben ihtişamlıyım, meleğim." diye bağırmıyorlar mı?
 İkinci kitap için daha aylarca beklememiz gerekli. Yazar bile kesin tarih vermemiş, 2013 sonbaharı deniyor sadece. Her ne kadar üzülsem de uzun bir çalışma olduğu belli. İkinci kitaptan umutluyum.

Beğendiğim bir kaç alıntıyla baş başa bırakıyorum sizi (bir sürü güzel satırdan elemek ne kadar zor olsa da..) , heyecanlandırıp kitapçıya koşmanıza neden olabilir. Dikkat.

 "Ancak beni kıyametin koptuğunu gerçekten ikna eden bir şey varsa, o da ayağımın altında çatırdayan akıllı telefonlardı. Dünyanın sonundan başka hiçbir şey, çevreci teknoloji tutkunlarının son model zamazingolarını yollara fırlatıp kaçmasına neden olamazdı." (sayfa 7)

"Üstümde onca baskı ve sorumluluk varken, ailem olmasa daha mutlu olacağımı düşünmediğim tek bir gün bile geçmemişti. Fakat belli ki yanılmıştım." (sayfa 26)

"Peki, adını bilmeyenler sana nasıl hitap ediyor?"
Yanıtlamadan önce durakladı. "Tanrı'nın Gazabı." (sayfa 59)

"Arkadaşlarım bana Gazap derler," dedi Raffe. "Düşmanlarım ise Ne Olur Merhamet Göster. Peki, senin adın ne, askercik?" (Sayfa 101)

"Hayır." Sana ihtiyacım var, diye ağzımdan kaçıracaktım az daha. "Seni kurtardım. Bana borçlusun." (sayfa 144)

"Gizli bir operasyon sırasında çenesini tutamayan, her sorusuna yanıt isteyen kız çocukları gibisin. Gökyüzü neden mavidir, babacığım? Eli tüfekli şu adama tuvaletin yerini sorabilir miyim? (...)" (sayfa 185)

"İnsanlardan çocuk yapınca cezanız lanetlenmek oluyor çünkü Nephilimler kesinlikle yasak," dedim "Ama onun dışında her şey...?"
Omuz silkti. "Belli ki bunun mubah olduğuna kanaat getirmişler. Hepsi bu yüzden yanabilir." Sonra fısıltıyla belki de kendi kendine, "Ama ateşle oynamak baştan çıkarıcıdır," dedi. (sayfa 194)

"Neden sana söylediğimde kaçmadın ki?" diye fısıldadı saçlarıma doğru. "Daha en başından, ölümüne, sadakatinin yol açacağını biliyordum. Ama bunun, bana olan sadakatinden olacağı aklıma gelmemişti." (sayfa 295)

Puan: (5 üzerinden)





1 comment:

  1. Film olacağını duyunca kesin alırım demiştim ama sen böyle methedince alacak listemin başına yükseldi :D

    ReplyDelete