Sunday, February 15, 2015

İnceleme: Karanlıkta Buldum Seni/Find You in the Dark


Kitap: Karanlıkta Buldum Seni
Orijinal Adı: Find You in the Dark
Yazar: A. Meredith Walters
Yayıncı: GO! Kitap
Goodreads Puanı: 4,03 (21.235 oy)
Sayfa Sayısı: 456


“Sen beni karanlıkta buldun ve kendimden kurtardın. Seni sonsuza dek seveceğim.”

Maggie Young, kendi deyimiyle, küçük bir kasabada, süper not ortalaması ve sıradan okul aktiviteleriyle yaşayıp giden sıradan bir kızdır. Normal bir ailesi, normal bir okulu, normal arkadaşları, kısacası normal bir hayatı vardır. On sekiz yaşına girmek için gün sayan Maggie, artık sıra dışı bir şeyler yaşamak, tutkuyla sevebileceği bir şeylere sahip olmak ister. VE KADER KARŞISINA CLAYTON REED’İ ÇIKARTIR…
Clayton Reed. Kasabadaki yeni çocuk. Kimseye yüz vermeyen gizemli yakışıklı. Geçmişinden kaçıp sığındığı bu küçük kasabada, her şeyden ve herkesten uzak durmaya kararlı. MAGGIE HARİÇ…
Herkesten köşe bucak kaçan Clayton, dış dünyayla arasına kalın duvarlar örse de Maggie o duvarların ardında neler olup bittiğini öğrenmeye kararlıdır. Çünkü tanıdığı hiç kimseye benzemeyen bu gizemli yabancıya deliler gibi âşık olmuştur. Ama o duvarların ardında yaşananlar Maggie’nin tahmin edebileceğinden çok daha korkunçtur. Clayton çok geçmeden adeta bir kelebek gibi Maggie’nin ışığına kapılıp özgürleştiğini sanır, Maggie ise Clayton’ın karanlığına hapsolur. Gün geçtikçe büyüyen bu karanlık, ikisini de yavaş yavaş yutarken onlar aşklarının her şeyin üstesinden geleceğine inanmaya devam eder. Çünkü delice bir aşktır onlarınki. Ya da belki sadece delilik…




Karanlıkta Buldum Seni, okumaya başlamadan önce hakkında çok bir şey bilmediğim bir kitaptı. İsmini duymuştum ancak romantik kitapların konularına fazla göz gezdirmeme gibi bir alışkanlığım var. Bu yüzden, romanın giriş bölümü kanlı bıçaklı olunca bir hayli afalladım.

Roman, trajik bir olayla, kanlı bir sahneyle başlıyor dediğim gibi. Ardından ilk bölümle birlikte geçmişe gidiyoruz ve kitabın büyük bir bölümünde de ilk bölümün heyecanını içinizde taşıyorsunuz, çünkü kafanızda sürekli "Nasıl oldu, nasıl oldu?" sorusu yankılanıyor.

Giriş bölümünü saymazsak, Karanlıkta Buldum Seni, artık aşina olduğumuz bir konuyu ele alıyor; zeki, monoton hayat süren güzel kız ve gizemli, cool, yeni çocuk. Bu yüzden size uzun uzadıya anlatmak istemiyorum, tanıtım bölümü her zamanki gibi yazının en başında var zaten.

Kitap, ilk elime aldığımda gözüme oldukça kalın gözükmüştü ve söylemem gerek, kitabı tahmine ettiğimden daha uzun sürede bitirmişim (ki bu beş gün oluyor). Yine de, kitap oldukça hızlı ilerliyor ve kalınlığın bir sebebi de punto büyüklüğünde cömertçe davranılmış olması. Yani gözünüz korkmasın derim; fakat ben bazı yerlerde kitabın çok uzatıldığını da düşünmedim değil.

Ana karakterlerimiz Maggie ve Clay. Bunun yanında Maggie'nin ailesini ve Mag'in arkadaşları olan Rachel ve Danny'yi de bol bol görüyoruz.
Açıkçası, karakterlere ısındığımı söyleyemem. Özellikle Maggie tam bir baş belası, zaten bu tarz kitaplarda ana kız karakteri sevmek çok zordur; Maggie'nin tutarsızlıkları beni gerçekten çileden çıkardı. Verdiği tepkiler de saçmaydı.

Kitabın en güzel yanı, temel olarak bakıldığında kurgunun gerçekçi ve bu tarza göre, diğer kitaplardan bir nebze de olsa farklı olabilmiş olmasıydı. Bunu taktir ettim ve kitabı okumama sebep olan şeylerden biri de buydu.

Yazarın anlatımı oldukça basit. Bu yüzden akıcı, ama yine de fazla basit. Onun için üzerine konuşacak çok da bir şey bulamıyorum.

Kitabın sonu beklediğimden daha güzeldi ve bana kalırsa çok mantıklı bir şekilde bitti. Ancak içimden, "bu böyle bitmez kesin devamı vardır," dedim. Ki varmış. İkinci kitap, ilk kitaplardan daha güzel oluyor genelde bu tür serilerde (bkz: Eğer Yaşarsam<Sen Gittiğinde). Devam etmeyi düşünebilirim.

Sonuç olarak, hızlı ilerleyen, merak ettiren, new adult ve young adult arasında sıkışmış bir kitap okumak isteyenler kitaba göz atabilirler. Tabii bir de romantizm görmek isteyenler.

Yeni yazılarda görüşmek üzere!

No comments:

Post a Comment