Monday, March 31, 2014

İnceleme: Dublin Caddesi/On Dublin Street


Kitap: Dublin Caddesi (On Dublin Street #1)
Orijinal Adı: On Dublin Street
Yazar: Samantha Young
Yayıncı: DEX Plus
Goodreads Puanı: 4.31 (81.992 oy)
Sayfa Sayısı: 363

Joss geçmişte yaşadığı acıları bir kutuya kilitleyip her şeyi unutmak için Amerika'dan iskoçya'ya yerleşmişti ve şimdi yeni bir ev arıyordu.
Bulduğu ev Dublin Caddesi'ndeki havalı binalardan birindeydi.
Yolda bir adamla karşılaştı.
Takım elbiseli, bronz tenli, çıldırtıcı İskoç aksanlı, maço tavırlı, seksi bakışlı Braden'la.
Joss, Braden'ın her zaman kolunda taşıdığı Barbşe kılıklı kızlardan biri değildi, olmaya da hiç niyeti yoktu. 

Ama insan arzularına nereye kadar gem vurabilir? 
Kalbiniz başka, beyniniz başka şey söylüyorsa, hangisinin sözünü dinlesiniz?

Trajedi. Seks. Tutku. Kahkaha. Kıskançlık.

New York Times Bestseller
The Wall Street Journal Bestseller
Amazon Bestseller
USA Today Bestseller


Ve 30 ülkede milyonlarca okuyucuya ulaşmış, son yılların en çok konuşulan aşk hikayesi.




Dublin Caddesi'ni okumaya dün sabah başladım ve seçim özel programları başlamadan bitmişti. Bildiğiniz, bir oturuşta bitirmişim kitabı. Ve şu an biraz daha Braden Carmichael'dan başka isteğim yok.

"Birbirinden hoşlanan insanların hissettikleri kıvılcımların Hollywood ve romantik kitaplara özgü olduğunu sanırdım.

Değilmiş."

Allah aşkına biri üstüme DEX Plus fırlatsın. Romance kitabına nasıl açmışım nasıl. Kitabı okumak yerine yedim diyebiliriz resmen ve neyse ki uzun süreli romance diyetimi Dublin Caddesi'yle bozmuşum. Kitabı beğendim, yazarın anlatımını sevdim ve kitap baymadı, aşırı basit cümleleri yoktu. Üslup olarak tam kıvamındaydı yani. Joss karakterini -her ne kadar ara ara ağzını burnunu kırmak istesem de- diğer kitaplardaki kadın karakterlere kıyasla sevmedim diyemem. Ve bu özellik bu tür kitaplarda bir milyonda bir görülüyor.

Galiba günümüz romance kitapları artık hep aynı yollardan ilerliyor. İçinde yine zengin işadamı ve parayı kabullenememiş kız var olacak ve siz onların ilişkilerine aşık olacaksınız. Zaten o adamı sokakta bir görseniz soyunup üstüne atlayacak durumdasınız. Kabullenelim bunu. Etkileniyoruz işte bu olaydan. Yazarlar da bunu sürekli gözümüze sokuyor. Ama böyle öne çıkan örnekleri az bulunuyor ve Dublin Caddesi, bu konuyu ele alan en güzel kitaplardan biri olabilir.

"Ağzın iyi laf yapıyor. Hakkını vermek gerek."
"Ellerim de iyi işler. Onunda hakkını verecek misin?" 

Kitap tabii ki öyle aşırı bir eser değil ancak new adult türünde oldukça başarılı olmuş bence. Özellikle de yazarın ilk yetişkinlere yönelik denemesi olduğunu göz önüne alırsak. Tabii biz ne yazarlar gördük ama seri yurt dışında da el üstünde tutuluyor fazlasıyla.

Seri demişken, kitabın henüz ortalarına varmadan kafama bir şey dank etti: Dublin Caddesi'nin iki devam kitabı vardı. Bu aklıma gelince şöyle bir yutkundum. İkinci kitabın çıkmasını nasıl bekleyecektim ben? Hemen ardından öğrendim ki diğer kitaplar başka kişileri konu alıyor. Bu her ne kadar başta rahatlatıcı olsa da kitap biter bitmez bundan nefret ettim. Çünkü. Ben. Daha. Fazla. Braden. İstiyorum. Fangirl damarım ortaya çıktı yeminle. 

“Beni bırakıyor musun?” 
Üst dudağı kıvrıldı, geriye doğru bir adım daha atıp benden uzaklaşırken ifadesi acı verecek derecedeydi. “Zaten... hiç tutamamışım ki.” 

Pekiiiii, kitapta burun kıvırdığım noktalar var mıydı? Vardı. Ancak bunu size nasıl açıklayacağımı bilmiyorum. Yani sanki olaylar bazı yerlerde biraz fazla yüzeyseldi. Daha anlatılması gereken yerler vardı ama yazar sadece sekse, trajediye ve kızın aptallığına önem verir gibiydi, olay örgüsü tahmin edilebilirdi. Üslup güzel, güzel dedim ama bu konuda yazarın eksikleri görülmüyor değildi. Örneğin kitabın sonundaki duruma nasıl geldiklerini de anlatsaydı hem biraz daha Braden görmüş olurduk hem de daha açıklayıcı olurdu. Ve bir de Jocelyn'in duygularından hiç emin olamadım. Kıskandığımdan mıdır nedir bilmiyorum ama öyle yani. Hiç güvenemiyorum bu tiplere sürekli oğlanı aldatacak gibiler.

Sonuçta, aşk tutkunlarına gözüm kapalı tavsiye edebileceğim bir kitaptı Dublin Caddesi. Saydığım o bütün olumsuzluklar ezildi aslında sayfalarda ama belirtmeden geçmek olmazdı tabii.

Okurken çok eğlendim. Bol bol güldüm, diyaloglara zaten aşık oldum. Serinin devam kitaplarını da okumayı istiyorum ancak sanki Braden'ın üstüne gül koklamak gibi olacak. Yine de Türkçe basımı çıkarsa okuyacağım, çaktırmayın.

Puan: (5 üzerinden)


No comments:

Post a Comment