Monday, March 31, 2014

İnceleme: Sen Gittiğinde/Where She Went



Kitap: Sen Gittiğinde (Eğer Kalırsam #2)
Orijinal Adı: Where She Went (If I Stay #2)
Yazar: Gayle Forman
Yayıncı: Pegasus Yayınları
Goodreads Puanı: 5.16 (54.391 oy)
Sayfa Sayısı: 277

Her şey bitti derken... Sadece bir tesadüf yetebilir...

"Ben bir nehrin akıntısına kapılmıştım, o ise kıyıda kalmıştı." Adam'ın, Mia'yı aşkıyla hayata döndürmesinin ve Mianın, onun hayatından çıkmasının üzerinden üç yıl geçmiştir...

Artık ülkenin bir ucunda yaşayan Mia'nın Juilliard da yıldızı gittikçe parlamaktadır. Adam ise Mia'nın gidişinin ardından onun için yazdığı şarkılarla grubunun dünya çapında ünlenmesini sağlamıştır. Fakat elde ettiği başarılar, içindeki boşluğu doldurmaya yetmez.

Sonunda şans, sadece bir geceliğine yollarını kesiştirir. Mia'nın, evi gibi gördüğü New Yorku gezerlerken birlikte geçmişe gidip kalplerini geleceğe... ve birbirlerine açacaklardır.

"Unutulmaz." 
-Romantic Times-

"Olağanüstü... Eğer Yaşarsamın hayranları bu kitabı da ellerinden düşüremeyecek." 
-SLJ-



Sen Gittiğinde'yi bitirmiş bulunuyorum. Ve bütün duygularım altüst olmuş durumda. Düşüncelerim "Adam, Adam, Adam, Adam" diye bağırıyor adeta. Galiba az önce, genç-yetişkin dünyasının gelmiş geçmiş en etkileyici erkek karakterlerinden birisini buldum. Bırakmak da istemiyorum.

Şu an pencereyi açıp bağırmak, sokağa çıkıp deli gibi koşmak istiyorum. Kitabın üstümde bıraktığı etki an itibariyle budur. Ya o nasıl güzel bir anlatım, nasıl güzel bir atmosferdi öyle. Göz yaşlarımı zar zor tutuyorum, aşık oldum ben galiba.

"Aldous'a ya da herhangi birine müziğin, adrenalinin, aşkın ve iyice zorlaşan hayatımı katlanabilir kılan diğer her şeyin yok olduğunu nasıl anlatabilirdim? Geriye kalan tek şey bir girdaptı ve ben o girdabın eşiğinde duruyordum."

Yazar gerçekten inanılmaz bir kişilik. Cümleleri o kadar duygu yüklü, o kadar birbirine bağlı ve o kadar sürükleyici ki okurken kıskanmadan ve hayran kalmadan edemedim. Bu sefer gerçekten olmuş. Ve Sen Gittiğinde, daha en başında tahmin ettiğim üzere EğerYaşarsam'ın önüne geçmiş. Bu kitap aldığı bütün övgüleri hak ediyor.

Kitap, Eğer Yaşarsam'ın bittiği yerin üç yıl ilerisinden başlıyor. İlk sayfalarda bu tam anlamıyla çıldırtıcı bir şey çünkü öğrenmeniz gereken bir sürü olay var ama merak etmeyin, Gayle Forman eksiksiz bir kitap yazmayı başarmış.

Mia'nın Adam'ı, Julliard'a gittikten sonra bir anda hiçbir şey söylemeden terk etmesi, Adam'ın duygu değişimi, kapıldığı girdap ve bitap bir halde geçirdiği yıllar anlatılıyor. Her şey inanılmaz şekilde değişmişken, Adam üç yılın ardından Mia'yı görme fırsatı yakalıyor.

Aslında, kitap ilkinde olduğu gibi oldukça kısa bir zaman dilimini anlatıyor. Ancak yine içinde fazlasıyla geri dönüş, hatıra var. Yani her ne kadar anlatan karakter değişse de (ki bu değişim inanılmaz güzel olmuş) Forman'ın kendine has tarzı ve cümleleri yerli yerinde. Kadına koşup bir sarılmak istiyorum. Kitabı bu kadar seveceğimi tahmin etmemiştim.

"O gecenin aksine bu gece onu öpemeyeceğimi bildiğim halde yine çılgınca bir beklentiyle doluydum. Ona dokunamayacaktım. Onu yakından göremeyecektim bile.

Bu gece sadece dinleyecektim. Ve bu kadarı bana yetecekti."

Adam karakterinin duyguları bize çok iyi yansıtılmıştı. Herhalde ilk defa bir genç-yetişkin kitabında bir anlatıcının duygularını anlamakta güçlük çekmedim. Her şey bir pencereden bakar gibiydi kitapta. Mia karakterine gelirsek... Gerçekten, son sayfalara kadar kafasının üzerinden çim biçme makinesiyle geçmek istiyordum. Ancak sonrasında bu nefretim bile değişti. Kitap bedenimde resmen bir iz bıraktı.

Ayrıca kitabı okurken birçok da duygu değişimi yaşadım. Yani bir yanım hep gözleri kocaman açılmış, yanakları yaştan ıslak haldeydi ama sinirlenen, etkilenen, sevinen hallerim de oldu. Bir an Adam'ın Mia'ya "Siktir git" demesi için para falan vermeye hazır haldeydim, bir an ikisini kafasından tutup "Öpüşün artık" diye zorlamak isterken buldum kendimi.

"Mia'nın yüzündeki gülümseme erimiş çikolata kadar muhteşemdi. Harika bir gitar soloydu. Yeryüzündeki güzel olan her şeydi."

Güzel bir çeviriyle, çok iyi bir baskıyla çıkmıştı Sen Gittiğinde. Bu beni sevindirdi. Tabii kitabın beklentimin çok çok üzerinde çıkması daha da sevindirdi. İçinden müzik eksik olmayan, gözlerimi dolduran ve boğazıma bir yumru yerleştiren fazla iyi bir romandı okuduğum. Kitabı bitirdikten sonra üzerine bir su içmek gerek.

Söylemeden geçemeyeceğim: Ben bu serinin filminin çıkmasını is-te-mi-yo-rum. İstemiyorum işte. İlk kitap izlenebilir bir film olabilir ama ikincisini seyretmeye dayanamam çünkü beni çok fazla hayal kırıklığına uğratacak gibi. Bunun en büyük nedeni Adam'ı canlandıracak kişinin böyle bir karaktere, kırk yıl geçse dahi bürünemeyecek olmasıdır. Zaten tipini bile beğenmedim. Hayallerimde sınırlı kalmasını istiyorum. If I Stay'i çıktığında muhtemelen izleyeceğim ve bol bol küfredip belki içten içe seveceğim. Ama çok hayal kırıklığı yaşayacağım, biliyorum.

Nihayetinde, kitaptan kolilerce alıp bütün güzel kitap severlerin yüzüne fırlatabilirim. Ya da siz bilirsiniz, yüzünüzü güvence altına almak isterseniz gidip bir kitapçıdan temin etmeniz de kabulümdür.

Bol kitaplı, müzikli, mutlu günler. Her kız okurumun Adam gibi birine sahip olması dileği ile... (Benzerleri sizin olsun, aslı bana kalsın. -kötü kadın gülüşü-)

Puan: (5 üzerinden)






1 comment: