Kitap: Çarpılma (Slammed #1)
Orijinal Adı: Slammed (Slammed #1)
Yazar: Colleen Hoover
Yayıncı: Epsilon Yayıncılık
Goodreads Puanı: 4.33 (116.244 oy)
Sayfa Sayısı: 320
Aşkı şiir tadında mı yaşamak istersin… yoksa kalbinin derinliklerine işleyen bir acıyla mı?
On sekiz yaşındaki Layken babasının ölümünün ardından hem annesine hem de küçük kardeşine destek olur. Her ne kadar yaşadığı acının üstesinden gelmiş gibi görünse de genç kız içten içe tüm umudunu kaybetmektedir. Bu sırada varlığıyla nefesini kesen yirmi bir yaşındaki, yakışıklı komşusu Will karşısına çıkar. Will'in şair atışmalarına olan tutkusu Layken'i kendisine hayran bırakır.
İlk buluşmaları muhteşemdir. Birbirleri için özel olduklarını hissedip birçok ortak yanları olduğunu fark ederler. İkili birbirine artık sırılsıklam âşıktır. Ancak şaşırtıcı gerçekle ilişkileri çok geçmeden bambaşka bir hal alır. Bir araya gelmelerine ve aynı zamanda ayrılmalarına neden olan duyguları arasında bir denge kurmaya çalışırken, günlük etkileşimleri bile onlara acı vermeye başlayacaktır. Kalplerinde gizledikleri gerçeği ve aşkın pişmanlıkla sonlanmadan doyasıya yaşandığı bir geleceği hayal edip ifade edebilecekleri tek yer ise şiirlerdir.
Tam hafif ağlamalı, hafif gülmeli, bol bol aşk içeren bir kitap okuma havasındaydım. Ve bu moda uygun en iyi kitap olarak da Colleen Hoover imzalı Çarpılma'yı gördüm.
Yazarın, Umutsuz kitabını çok beğenmiştim, beni etkileyen bir eser olmuştu. Ve herkes yazardan bahsederken bir kitabını daha okumak istedim ben de. Çarpılma, yabancı bloggerlar tarafından oldukça tutulan bir eserdi, hatta bazılarının en sevdikleri arasındaydı. Böyle olunca ben de büyük bir heyecanla başladım tabii.
Kitaptan bahsetmek gerekirse...
Layken isimli bir kız, babasını kaybettikten sonra annesi ve kardeşiyle birlikte Michigan'a taşınıyor. Yeni bir okul, yeni bir hayat ve içinde tuttuğu acılarla yüzleşecekken karşı komşusu Will ve onun şiir tutkusuyla tanışıyor. Ancak ilişkilerinin önüne çıkan engel, ikisine de aşması imkansız görünüyor.
Açıkçası, kitaptan oldukça umutluydum ve yazının en başında yer alan arka kapak yazısı da bu umudumu körüklemişti. Ne yazık ki, umduğumu bulamadım ve insanlar nasıl bu kadar beğenmişler çok da anlam veremedim.
Umutsuz'da, birçok şaşırtıcı ve yürek burkan öge vardı. Çarpılma bana kalırsa klişe doluydu ve yaşanan her şey inanılmaz derecede tahmin edilebilirdi. Bir cümlede bile şaşırdığımı hatırlamıyorum. Ve bu yüzden, kitap bana duygusal hiçbir an yaşatmadı.
Aslında, kitap güzel başladı ve ilk sayfalarda gülümsediğim yerler oldu; hakkını yemeyeyim, kitap kendini okuttu da. Akıcıydı. Fakat, iki yüzüncü sayfadan sonra bu da kayboldu.
Tamam, ilişkiler tatlı. İçeri ajitasyon sokunca kalpler yumuşuyor. Ama karakterlerin saçmalığı... Tanrım. Kimsenin bir dediği bir dediğini tutmuyor, hiçbir karakterin duyguları belli değil, saçma sapan, gereksiz bir sürü komik olunmaya çalışan öge katılmış falan.
Kitabı gerçekten sevmek istiyorum, baya sevmek istiyorum; ama yok, olmuyor. Layken'ın salaklığı, duyguların sıradanlığı, kitabın ciddiyetsizliği... Bir kez bile kızın oğlanı sevdiğine inanmadım açıkçası. Ki zaten kızın yaptığı bir davranışın bile anlamı yoktu, deli etti beni resmen. Will de başta iyi hoştu, yani güzel oğlan ama bir numarası var mıydı derseniz o da yoktu. Baştaki çekiciliği, sonlara doğru iyice yok oldu. Resmen yazar potansiyeli olan bir hikayeyi bomboş bir şeye çevirmiş. Sadece yazılmış olmak için yazıldığı hissini verdi her satır.
Romanı kafamda sürekli değerlendirip duruyorum. Bu kadar kişi sevmiş, ben ne kaçırmışım diye. Ne var ki tutunacak bir dal da bulamıyorum. Yok yani. Ben sevemedim kitabı. Okumasaydım bir şey kaybetmezdim. Yine de, bu benim görüşüm. Hikayeyi seven birçok insan var. Bana sadece yaşanan ilişki çok basit, yaşananlar fazla kurmaca geldi. Sizin ilginizi çeken bir yer varsa, göz atın yine de.
Belki beğenebilirsiniz, ama ben başları hariç kitabı sevemedim.
Colleen Hoover'ın diğer kitaplarını okumayı istiyorum, sadece şimdilik kendisine ara vermem ve güzel, gerçekten güzel bir şeyler okumam gerek.
Herkese bol okumalı, mutlu günler!
Yeni bir yazıda görüşmek üzere...
Merak ettiğim bir kitap , kapağı da çok hoşuma gitmişti :) Ama şimdi okumaktan korkuyorum çünkü kitabı o kadar övdüler ki kitap kendi sınırını çizdi kafamda. Ne kadar iyi olsa da ben hep bir derece üstünü bekliyor olacağım :D
ReplyDeleteEh, fazla övgünün kötü bir yanı bu maalesef :) bana istediğimi veremedi.
Delete