Tuesday, April 30, 2013

LE CHIC BUTIK BLOG TUR Yorum / Kulaktan Kalbe *Çekiliş*




Kitap: Le Chic Butik
Yazar: Tami Newton
Yayınevi: Altın Bilek
Sayfa Sayısı: 197
Goodreads Puanı: 3.50


Avrupalı yüz binlerce Kadın yanılıyor olamaz…
Le Chic Butik, Tami Newton imzasıyla çok yakında raflarda…
New York’ta üç arkadaş: Dori, Jesi ve Irene. Her şeye hazırlar ve sürekli Bay Doğru’yu aramaktalar.
Le Chic Butik’in açılışına davet edildiklerinde kendilerini bir sürprizin beklediğini biliyorlardı. Le Chic’in devrim yaratacak yeni bir konsepti vardı: Erkek satmaktaydılar! Hem de her biçimde, her bedende, her renkte ve her kişilikte erkekleri vardı. Kadınlar, müstakbel eşlerini hazır alabilirler ya da kendilerine uyacak şekilde özel yaptırabilirlerdi. Her ne kadar alışılmadık bir durum olsa da üçlümüz hemen istedikleri erkekleri aramaya koyulurlar. Ancak dikkatli olun, her zaman istediğiniz ya da ihtiyaç duyduğunuz her şeyi satın almazsınız. Yanlış beden seçmişsinizdir, o renk size pek gitmiyordur ya da aldığınız belki hiç de sizin tarzınız değildir. Tabii ki çoğu kez aldıklarımızı eve getirmeden bunun farkına varamayız. Kıyafetler için geçerli olan bu durum erkekler için de geçerliydi.
Neyse ki Le Chic, ürün değişimi hizmeti sunmaktaydı ve kahramanlarımız da bu hizmetten sonuna kadar faydalanacaklardı…
“Yüzbinlerce kadın yanılıyor olamaz ya… Bu kitap gerçekten çok zevkli”
-Elle – Almanya-
“Tami Newton kalbinden geçenleri, hayallerini kâğıda dökmüş. Sonuç harikulade olmuş…”
-Bessa McClare-
“Güldüren diyaloglar ve bolca kahkaha. Bay Doğru arayışında yepyeni bir boyut.”
-Chexx – The Magazine-
“Hem esprili hem eğlenceli!”
-Disy – The Regional Women’s Magazine-
“New Yorklu üç genç kadının neşeli ve biraz ironiyle karışık hikâyesi anlatılıyor. Muhteşem bir kitap, özellikle eğlenceli diyalogları sayesinde…”



Friday, April 26, 2013

Ben Şu Sıralar...

Birkaç haftadır hayat biraz yoğunlaştı, kitap okuma hızı dolayısıyla düştü ancak boş durmadım tabii ki, bakalım neler okudum, neler izledim.




Matched

Ülkemizde "Eşleşme" adıyla çıkan kitabı orijinal dilinden aldım ve konusu tam benlik, ilgi çekici ve çok güzel bir anlatıma sahip olmasına rağmen daha yüzüncü sayfaya bile gelemedim!! Büyük ihtimalle bir hafta içinde bitecek, birkaç kitap birden okumak yoğun bir dönemde gerçekten zor.




Le Chic Butik

Okutan Günler Blog Tur için Altın Bilek'in yolladığı Le Chic Butik'i henüz yarıladım, şu ana kadar iyi gidiyor. Eğlenceli bir tarzı var ama benim gibi bir paranormal-distopya-romance bağımlısı olan biri için iki günde bitirilecek tarzdan değil. Yorumum ve daha birçok şey yakında blogda olacak!





Kan Sözü

Evet, evet hala seriyi bitiremedim.İlk üç kitabı bir haftada bitirip "Kan sözünü veriiiin" diye yakınmama rağmen serinin geri kalanını sipariş edemedim. Bugün arkadaşım elinde kitapla çıkageldi, dün almış ve "Al oku bunu!" diye bana verdi. Okuduktan sonra kitaplığımda durması için alacağıma eminim ama bugün elimde olması gerçekten çok hoşuma gitti. Büyük ihtimalle yarın -belki de bugün- başlayabilirim. Adrian ve Dimitri'yi gerçekten çok özledim.



Mary And Max

Mektup arkadaşı olan Mary ve Max'in hayatını konu alan animasyon gerçekten çok hoştu. Zaten animasyonlara bayılan biriyim, filmdeki konuşmalar, müzikler, karakterlerin hayatı etkileyiciydi. Güzel bir film bakanlar için tavsiye edilir. Deniz'in Yorum Durağı onaylı.





The Last Samurai

Ken Watanabe ve Tom Cruise'un oynadığı bir film ne kadar kötü olabilir ki? Ancak film beklediğimin çok ötesindeydi. Gerek konusu, gerek görüntüleri olsun kesinlikle muhteşemdi. İzlenmesi gereken bir film kesinlikle. Ayrıca Tom Curise filmin çekimlerinde iki kez ölüm tehlikesi geçirdiğini biliyor muydunuz? Filmin başında kılıçla boğazının kesildiği sahnede ne dublör var ne de montaj!



My Mad Fat Diary


Şunu belirteyim ki, MMFD Dizimag'de ilk yayınlandığında bir patlama olmuştu, bütün sosyal medya bu diziyi konuşur olmuştu ve açıkçası bundan dolayı hiç izlemek istemedim. Ancak bana kalırsa siz hiç bekletmeden izleyin; çünkü bu kadar övgüyü hak eden bir dizi. Tek kötü yanı 6 bölüm olması. İkinci sezonun 2014'te yayınlanacağından bahsetmek bile istemiyorum. My Mad Fat Diary izlerken kahkaha attıran, arada gözlerinizi dolduran, belki ağlatan bir dizi. Gerçek bir günlükten uyarlama olduğunu da belirteyim, en kısa zamanda almak istiyorum kitabını. 

Son olarak bir Finn gidi koymazsak olmaz tabii. Gerçek günlükte Finn'in yer almaması beni çok büyük hayal kırıklığına uğrattı. Zaten gerçek olamayacak kadar iyi bir oğlandı kendisi.

Bitirdiğim kitapların yorumları ve çok daha fazlası yakında, yeni yazılar için beklemede kalın!

Thursday, April 25, 2013

LeChic Butik Blog Tur Çok Yakında!


Heyecanla beklenen, bu kıpır kıpır kitabın turu yakında Okutan Günler farkıyla sizinle! 5 bloggerın kitabı yorumlayacağı, eğlenceli ve kitaba özel yazılar yazacağı turu bekleyin. Çekilişi de unutmayacağız tabii...



Linda Howard Cehennem Alıntısı


Harlequin Yayınları'ndan çıkacak olan bu güzel kitap için yakında bir sürprizimiz var, takipte kalın!

Tuesday, April 23, 2013

Saksı Olmanın Faydaları ÇIKTI!

Uzun zamandır beklediğimiz Perks of Being a Wallflower, Türkçe adıyla Saksı Olmanın Faydaları, sonunda satışta.
Benim en heyecanlandığım kısım kesinlikle kapak tasarımı idi. Çünkü kitabın yabancı edisyonları o kadar güzeldi ki hepsini alıp koleksiyon yapma gibi bir isteğim bile var. Bizim kapağa gelirsek:

 Açıkçası, bu kadar merakla beklenen ve fazla ilgi toplayan bir kitabı Feniks Kitap'ın orijinal kapakla çıkarmasını isterdim. Yurt dışı kapaklarını merak ettiyseniz:

Monday, April 22, 2013

TATLI BELA BLOG TUR Kitap Yorumu/Karakterler Aramızda/Biz Ne Bad Boylar Gördük...(Bad Boy Puan Tablosu)




   
Kitap: Tatlı Bela (Beautiful #1)  
Yazar: Jamie McGuire
Yayınevi: Yabancı Yayınları
       Goodreads Puanı: 4,25

                           



Monday, April 15, 2013

Hazır Olun; Biz Geliyoruz!


Ateşi Yakalamak Günü!

Uzuuuuuuunca bir bekleyişin ardından bugün Ateşi Yakalamak'ın fragmanına kavuşmanın sevincini yaşıyorum! Eh, böyle güzel bir fragmanı da güzel bir yazıyla kutlamak gerekir değil mi?

Yönetmenin değiştiği ne kadar belli oluyor değil mi? Mükemmel, olağanüstü, anlatılmayacak derecede iyi bir film bizi bekliyor. Tek hayal kırıklığım Finnick'in gösterilmemesi oldu. Onu da asıl Trailer yayınlandığında göreceğiz umarım. Ah Gale... Heyecandan ne yapacağımı şaşırdım. Sabah erkenden kalkıp bilgisayarın başına geçmeme fazlasıyla değdi.

The Hunger Games sayfasının paylaşarak heyecanımızı doruklara yükselttiği o fotoğraflarla başlamak istiyorum:






Açlık Oyunları Serisi benim gibi birçok insanı derinden etkiledi. Sanırım benim üstümde en çok iz bırakan seriydi kendisi. Distopyalar her zaman hoşuma gitmiştir; ancak Açlık Oyunları çok başkaydı. Herkes için öyleydi. Bir anda fenomene dönüştü ve resimleri, şarkıları, kitapları etkiledi. Herkes ona yaraşır bir şeyler yapmaya çabaladı. Hakkında denemeler yazıldı, ek kitapları çıkartıldı. Hayranlarının fanartlarıysa en güzelleriydi herhalde.

 

 




Açlık Oyunları ağlattı, güldürdü, şaşırttı. Kalbin ve beynin sınır noktalarına ulaştı. İçindeki ögeler o kadar sade ve yerindeydi ki insan bir benzerini bulamıyor. 
Rue'nun ninnisi, Dar Ağacı... kaçınızı ağlattı, sarstı?


  

Finnick, Prim ve Rue öldüğünde kaçımız hıçkırıklara boğulmadık?
Annie'nin haline yandık, Katniss'e arka çıktık, Capitol'ü lanetledik. Duygularımıza işledi, kalbimizi ele geçirdi kitaplar. Kimimiz Peeta'yı sevdik, kimimiz Gale'i...
Her şeyiyle bir efsane oldu. İnsanların boyunlarına Alaycı Kuş broşu taktırdı, Çok Satanlar listesini ele geçirdi, kitapevlerinde izdiham yaşattı. Ve bitti. Ardından filmi geldi efsaneyi devam ettirmek adına. Hala tadı damağımızda, vizyon tarihi için gün sayıyoruz.
İnsanları böylesine derin duygular yaşatan Suzanne Collins'e sevgilerimi sunuyorum. Yarattığı dünya çok başka.


Sunday, April 14, 2013

Liebster Blog Award #2

Önceki Liebster Award yazımdan hatırlayacağınız gibi kaçamak yanıtlarım ve 11 soru borcum vardı. Büyülü Kitaplık'ın herkese armağan ettiği mimi yaptıktan sonra yazayım dedim. Eğlenceli ve beni zorda bırakan soruları yanıtlamak çok keyifli gerçekten.
 Büyülü Kitaplık'ın hazırladığı 11 soru:

1-Çetin ceviz bir kadın karakter söyler misin bize?
Çetin ceviz olan fazla karakterimiz var; ama aklıma ilk gelen Katniss Everdeen!
2-Favori badboy'larından 3 tanesi? (biliyorum,biliyorum; seçmesi çok zor)
Ah... Finnick Odair, Patch Cipriano, Raffe... Bir dakika bekle! Jace Herondale/Lightwood/Morgenstern/Wayland Adrian Ivashkov, Daemon, Seth, Travis Maddox... seçmesi çok zor!
3-Birden fazla defa okuduğun bir kitap?
Kitapları birkaç defa okuyup farklı duygular yaşamayı seviyorum ama zaman kısıtlı. Luisito Bir Sevgi Öyküsü'nü küçükken çok sevmiştim, üç kere okumuştum sanırım.
4-Hangi zaman diliminde yaşamak isterdin?
Rönesans dönemi İtalya'sı beni hep büyülese de sanırım geleceğe aitim!
5-Keep Calm and ...?
Follow Church! Bu aralar Ölümcül Oyuncaklar'a olan aşkım üst seviyelerde.
6-En son izlediğin film?
Rise of the Guardians. Bu hafta izledim ve Jace Frost...
7-Kitaplığında daha çok baskın olan yayın evi?
Pegasus.
8-Sıkılmadan binlerce kez dinleyeceğin bir şarkı? (Benimkisi Radioactivite mesela)
Sıkılmadan dinleyebileceğim o kadar çok şarkı var ki... Aklıma ilk gelen Incubus -Love Hurts
9-Vampirler mi, kurtadamlar mı? Yoksa uzaylılar mı?
Eskiden kurtadamları sevmesem de git gide kanım ısınıyor. Ama vampirlere olan ilgim çok, çok daha fazla. 
10-Uğruna ölürüm dediğin bir şiir?
Her zaman fazla yanıtı olan sorular sormak zorunda mısınız? Benim bir şiir zulam var! En son kaydettiğim uzuuun şiirden bir kısım:

Olmaz ya, oldu*

Oldu da çirkin uyandın bir sabah.

Avuçlarının içinde bir uğultu. 
Bedeninde bir elveda ve beden dilinde avuntu. 
Ruhunda kara kalem bir desen. 
Savaş yerinde ortancalar ve ortasında bir de sen. 
Oldu da çirkin uyandın bir sabah. 
Pencerenin pervazında edepsiz aylak martılar.
Gökyüzünde şiir olur yerine yalnız gezen şarkılar. 
Oldu da çirkin uyandın 
Olmaz ya, oldu. 
Ateş böcekleri umarsızca gönül koyar gündüze. 
Hele gürültülerin de varsa özlem duyan sessize.
Dile gelmiş naftalin ve yaramaz tebeşirler şehrinde. 
Oldu da çirkin uyandın bir sabah. 
11-Roma Tanrıları mı Yunan Tanrılar mı? (SPQR!)
Yunan Tanrıları! Yunan kültürüne ve mitolojisine olan ilgim büyük.


Jake Frost 

Veeee... benim 11 sorum geliyor:



Özgür Ruh Fini Çekiliş Sonucu

Birtakım aksiliklerden dolayı dün çekiliş sonucunu yayınlayamadım, özür dilerim bunun için.
Öncelikle belirteyim, çekilişte yaptığınız her şarttan +1 hak aldınız. Buna göre 1-4 arası çekiliş hakkı verdim. Biraz eski bir yöntemle yaptım anlayacağınız.
Özgür Ruh Fini'nin incelemesinin yakında blogumda yer alacağını hatırlatayım tekrardan.
Altın Bilek Yayınları'nın yardımlarıyla gerçekleşen ilk kitap çekilişimin sonucuna gelecek olursak:

Friday, April 12, 2013

Kargo Ne Getirdi?

Bu hafta üç güzel kargo aldım.Biri Altın Bilek Yayınlar'ından, biri Yabancı Yayınları'ndan bir diğeri ise kendi siparişim idi. Her ne kadar siparişimde Shiver kitabının eksikliği ve Matched ile Crossed'ın basım farkı üzse de diğer iki kargoyla şenlendim. Yayınevlerine ne kadar teşekkür etsem az. Yakın zamanda bir kargo daha bekliyorum. Umarım en kısa zamanda o da elimde olur, blogda da paylaşılır tabii.

Liebster Blog Award

Büyülü Ayraç ve Crazy Book Lover tarafından Liebster Blog Award'a layık görülmüşüm, her iki bloga da teşekkürlerimi sunuyorum!

Öncelikle,

Kendimle İlgili 11 Gerçek

  1. Film ve dizi izlerken duygusal sahnelerde hüngür hüngür ağlarım. 
  2. Tam bir dövme tutkunuyum.
  3. "Haydi" denmesinden hiç hoşlanmam "hadi" gayet güzel.
  4. Üniversite bitene kadar 5 dil öğrenmek gibi bir hedefim var. Ha gayret!
  5. Bu 5 dilden biri Japonca, bir gün elbet öğrenilecek. Japon kültürüne olan tutkumdan bahsetmiş miydim? Tam bir Anime&manga tutkunuyum.
  6. Gezebildiğim kadar ülke gezmek istiyorum. Avrupa'nın bir kısmı tamam. Bekle beni Amerika!
  7. Çello çalmak istiyorum ve bunun tek nedeni Apocalyptica.
  8. Arada tam bir Fangirl olqbiliyorum, kitap ve filmlerdeki karakterlere çok bağlanırım.
  9. Bir gün Neil Gaiman'la tanışmak çok hoş olurdu.
  10. Bilgisayar ve Play Station oyunlarına zaafım var.
  11. Ve küçükken (gerçekten küçükken) insanlar benden bir şey istediğinde verirken "Tükeşür ederim" dermişim. Nasıl bir mütevazılıksa artık bendeki...

Sunday, April 7, 2013

İnceleme: Gir Kanıma/Let Me In

Kitap: Gir Kanıma
Yazar: John Ajvide Lindqvist
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 624
Goodreads Puanı: 4.03 (26.058 oy)



KAPINIZI KİMSEYE AÇMAYIN BU MASUM KÜÇÜK KIZA ASLA!Oskar yalnızlığı seven ve diğer çocukların sürekli sataştığı biraz tuhaf bir çocuktur. Eli, yan daireye taşınınca Oskar onun da biraz tuhaf olduğunu fark eder. Ne denli haklı olduğundan haberi bile yoktur.


"Rüyalarınıza girecek. En iyisi gün ışığında okuyun."INDEPENDENT"

"Tıpkı iyi bir Stephen King romanı gibi." -INDEPENDENT ON SUNDAY

"Eğer bu yıl vahşet, kan, kara mizah ve sinematik olasılıklarla dolu yalnızca bir tane vampir romanı okumayı düşünüyorsanız, bu Gir Kanıma olsun." AGE"

Son on yılın en tüyler ürpertici ve yaratıcı korku romanlarından biri… Tehlikeli derecede hayalperest bir adamın kaleminden." HERALD SUN

"Gerilim yüklü ve bir o kadar da okumaya değer. Öngörülemeyecek bir hassasiyetten kan ve şiddet doğuyor." DAILY EXPRESS

"Böylesi gerilim dolu bir hikâye için şaşırtıcı derecede incelikli ve etkileyici." DAILY MAIL

"Gerçekten olağanüstü bir kitap." SFX


Friday, April 5, 2013

Çekiliş Var!

1 kişiye Altın Bilek Yayınları'ndan Özgür Ruh Fini kitabını hediye edeceğim. 


Yapmanız gerekenler:

  • İzleyicim olmak. (zorunlu)
  • Çekilişi tweet atmak. 
  • Facebook'da herkese açık paylaşmak 
  • Blogda duyurmak 
E-posta adresinizle birlikte izleyici adınızı, tweet linkini, facebook paylaşım linkini, blog paylaşım linkini yorum olarak yazın.

Son katılım tarihi 12 Nisan'dır!
Herkese bol şans!

Destekleri için Altın Bilek Yayınevine teşekkürler




"Bir savaş daha Fini, bunu da kazanacaksın küçüğüm, dayanıklı ol."

Minik bir bedenin, özgürlük için çarpan kocaman bir yüreğin, iç burkan hikâyesi FİNİ.
Fabrikaya hapsedilmiş, zorla çalıştırılıp insanlık dışı bir hayata mahkûm edilen Fini kaderini yenmeye karar verir... Bu mücadele, onu yaşamının hiç bilmediği taraflarına götürür. 
"Sadece düşüncelerin hayatta kalıyor Fini.

Düşüncelerini senden almalarına izin verme.

Kim olduğunu unutma Fini.

Bana verdiğin sözü unutma Sen tüm bunlara dayanacaksın küçüğüm."

Her türden zulmü, ezilmeyi, köleleştirilmeyi reddeden insanların distopik ve biraz da fantastik hayatta kalış öyküsü...

Dimitris Mamaloukasnın kaleminden eşsiz bir insanlık dramı; bir başyapıt. Özgürlük tutkusu hiç bu kadar çarpıcı anlatılmamıştı...

Kitap yorumu yakında Yorum Durağı'nda! Takipte kalın.

Thursday, April 4, 2013

İnceleme: Muhteşem Yaratıklar/Beautiful Creatures


Kitap: Muhteşem Yaratıklar (Caster Chronicles #1)
Yazar: Kami Garcia&Margaret Stohl
Yayın Evi: Epsilon
Sayfa Sayısı: 488
Goodreads Puanı: 3.80 (65.450 oy)





Gatlin'de sürprizlere yer yoktu. Hiçliğin ortasında bir yerlerde duruyorduk.En azından ben öyle olduğunu düşünüyordum, daha fazla yanılamazdım. 



Ortada bir lanet vardı.Bir kız vardı.Ve sonunda da bir mezar vardı.Bense bunun farkında bile değildim. 

Lena Duchannes, bir Güney kasabası olan Gatlin'de yaşamakta olan kimseye benzemiyordu. Bir yandan güçlerini gizlemeye çalışıyor, bir yandan da ailesini nesillerden beri eline geçirmiş olan bir lanetle savaşıyordu. Devasa çalılılar, bataklıklar ve Güney'in unutulmuş mezarlıkları gerçeği sonsuza kadar saklamayı başaramayacaktı.Ethan Wate Gatlin'den kurtulacağı günü iple çekiyordu. Rüyalarında gördüğü o hiç tanımadığı kıza âşık oldu. Lena kasabanın en eski ve en ürkütücü evine taşınınca, Ethan tarif edilemez bir şekilde ona doğru çekildiğini hissetti. Aralarındaki bağı anlamaya kararlıydı. Hiçbir sürprizin yaşanmadığı Gatlin'de bir sır bile her şeyi değiştirebilirdi.

 "Okuyucular yaratılan detaylı ve nefes kesici dünyaya kapılacak"-Publisher's Weekly
"Başka dünyadan... Gençler, bu kitabı içindeki romantizm, büyü, gerilim ve vaat ettiği çok daha fazlası yüzünden sevecek."-Booklist
"Ustaca kurgulanmış, nefes kesici ve benzersiz."-Melissa Marr
"Unutulmaz, eksantrik karakterler sizi dünyalarına hapsedecek"-Holly Black
"Hikaye , tek düşündüğünüz o olana kadar içinize sızıyor."-Carrie Ryan
"Kolay kolay unutulmayacak."-Michelle Zink
"İnandırıcı ve gerçekçi bir romantizm."-Sarah Rees Brenman

  

Tuesday, April 2, 2013

İzlemeye Doyamadım: Mortal Instruments: City of Bones Trailer #2

 Sabah kalktığım gibi bilgisayara koştum, fragman çıkmış mı diye. Art arda izledim, izlemeye doyamadım. Altı günlük bir geri sayımın ardından Kemikler Şehri ikinci fragmanı bizlerle!


Her ne kadar pek seveni olmasa da, ben fragmanları her izlediğimde Jamie'e biraz daha ısınıyorum. Kendisini Jace rolü seçilmeden önce çok severdim. Rol için başka kimler uygun olurdu bilemeyeceğim. Zira tip kadar oyunculuğun da önemi var. Zaten bana göre kafamdaki Jace beyaz perdeye hiçbir zaman aktarılamayacak. Tek düşündüğüm 23 Ağustosa kadar nasıl bekleyeceğim. 






Monday, April 1, 2013

İnceleme: Meleğin Düşüşü/ Angelfall



Kitap: Meleğin Düşüşü (Penryn & the End of Days, #1) 
Yazar: Susan Ee
Yayınevi: DEX
Sayfa Sayısı: 310
Goodreads Puanı: 4.31 (15.970 oy)

 Kıyamet melekleri yeryüzüne inip tüm dünyayı yakıp yıktığından bu yana altı hafta geçti. Gündüzleri sokak çeteleri hüküm sürüyor, geceleri korkunun ta kendisi. Bir gün savaşçı melekler küçük bir kızı kaçırdılar, tekerlekli sandalyeye mahkum, aç biilaç halde, ufacık bir kızı. Kızın ablası, Penryn, kardeşini kurtarmak için elinden geleni ardına koymayacak. Buna, aslında düşmanı olan bir melekle bir anlaşma yapmak dahil olsa bile. Raffe, kanatları kesilmiş, gücünü yitirmiş bir melek. Binlerce yıl savaştıktan sonra şimdi hayatı, gencecik bir kızın ellerinde. Penryn ve Raffe, korkunun ve tuhaf yaratıkların hüküm sürdüğü bir dünyada bir başlarınalar, hayatta kalmak için de birbirlerine ihtiyaçları var. Her şeye rağmen sağ kalıp düşman meleklerin inine gitmeliler. Penryn burada kardeşini bulmayı umut ediyor. Raffe ise binlerce yıllık düşmanlarına karşı tek başına savaşıp kanatlarını ve eski gücünü yeniden kazanmayı.