Showing posts with label kargo ne getirdi?. Show all posts
Showing posts with label kargo ne getirdi?. Show all posts

Friday, October 3, 2014

Kargo Ne Getirdi? Uzun Bir Yazı

Artık kaçıncısını yaptığımı bilmediğim bir kargo yazısında daha beraberiz. İnternetten kitap sipariş etmeyeli bir hayli oluyor, özlemişim.

Okumayı istediğim çok ama çok kitap vardı ve bir türlü karar veremedim ne alacağıma, yavaş yavaş azaltabildim ancak. En sonunda, 12 kitaplık bir liste hazırladım ve verdim siparişi. 


Çizgi romanlardan başlayayım.

Umbrella Academy'nin ilk cildini çok sevmiştim, malum, Gerard Way gibi birinin kaleminden çıkma. JBC yayınları ikinci cilt olan Dallas'ı da yayımlayınca hemen atmıştım sepete, siparişi de anca oluyor işte. İkincisi kadar güzel olacak mı, okumadan bir şey söylemem ancak çizgi romanda ilk dikkatimi çeken şey girişi Neil Gaiman'ın yazmış olması. Bu bile heyecanlanmam için yetiyor.

Thursday, April 24, 2014

Kargo Ne Getirdi? #7

Geçen cuma D&R kampanyasını kaçırmadım ve evde okunmayı bekleyen kitaplar dizisinin üzerine yedi adet birbirinden güzel roman ekledim. Aslında kargo pazartesi günü elime ulaşmıştı ancak yazısını henüz yazabildim. Umarım en kısa zamanda hepsini okuma imkanı bulurum çünkü fazla çekici gözüküyorlar!

Sınırları Zorlamak  Katie McGarry
Başlat  Ernest Cline
Anansi Çocukları  Neil Gaiman
Sisters Kardeşler  Patrick deWitt
Boş Koltuk  J.K. Rowling
İçinde Aşk Saklı  Judith McNaught
Umutsuz  Coolen Hoover


Okumak istediğim kitapların böyle bir arada bulunması çok hoş oldu. Şimdi ise asıl soru, bekleyen sayısız kitap içinden önce hangileri okunacak?

Bol kitaplı & mutlu günler!

Tuesday, April 1, 2014

Kargo Ne Getirdi? #6

Aslında bu iki adet kargo yazısının bir birleşimi. Bir hafta öncesine kadar, buralarda fazla bulunamadığım için kargo yazısını da yazamamıştım. Hatta öyle ki, ilk kargodaki kitapların ikisini okuyup çoktan yorumladım bile. Ama bu hiçbir yeni kitap mutluluğuna engel olamaz!

Dediğim gibi, aslında bu kitapların yanında bir de Yolun Sonundaki Okyanus ve Dublin Caddesi de yer alacaktı.

Sonunda, ne zamandır almak istediğim kitapları almış oldum. Tabii sipariş listemde daha bunun gibi yüzlerce kitap bulunuyor ama her şey sırayla. Kredi kartının bile bir sınırı var.
Aslında kafamda çok daha farklı kitaplar varken karmaşık bir derleme edindim. Gerçi yine biraz fantastik
ağırlıklı bir alışveriş olmuş ancak Dublin Caddesini okurken ne kadar romance kitaplarına karşı açlık hissettiysem şu anda fantastiğe o kadar açım. Ve elimde beni doyurabilecek bir sürü güzellik var.Üst üste dizili kitapların sağında duran  dört kitap ise belki sizin olabilir. Çekilişe katılmayan kaldıysa hemen koşsun bence.

İçlerinde beni en çok mutlu eden ögeyi ise belirtmeden geçmemeliyim.
Kıyamet Sonrası.
Evet, evet, evet. Tam tamına bir yıl süren bekleyişimin ardından (ilk kitabı da 1 Nisanda bitirmişim) şu anda kitap elimde ve ben deliler gibi mutluyum!
İlk kitaba aşık olmuş, Raffe diye sürünmüştüm. Artık kitap çıksın diye duvarları tırmalayasım falan geliyordu. Şu anda kitaba dokunabilmenin verdiği mutluluğu size anlatamam. Henüz kapağını açmaya kıyamadım, ancak saatler içerisinde kitabı kemirecekmişim gibi bir his var içimde. Göreceğiz.

Beni çılgına çeviren ilk kitabın yorumunu okumak için buraya tıklayabilirsiniz. Bu yorum daha ilk blog yazılarımdan biri olduğu için olacak herhalde, duygularımı tam yansıtamamışım. Zira ben Meleğin Düşüşü'nü okurken ölüyordum.
İstediğiniz kitaba bir an önce kavuşmanız dileğiyle, mutlu günler!


Monday, September 9, 2013

Kargo Ne Getirdi? #5

Bir Başka Alışveriş Yazısı adlı yazımı tamamladıktan hemen sonra kapı çalındı. 31 Ağustosta vermiş olduğum sipariş sonunda elime ulaşabildi. Elimde bulunan okunacak kitaplar listesi uzadı da uzadı. Bundan sonra bana hatırlatın, uzun bir süre kitap almayayım. Kış için yemek toplayan karınca misali bir şey oldu bu...


 
Önce Türkçe kitaplarla başlayayım,

İçinizden birine, 2. Çekilişimde hediye edeceğim (hatta sonucunu da bugün açıklayacağım) Filler İçin Su adlı kitabı bir de ben okuyayım diye kendime sipariş ettim. Şöyle bir baktım içine, "oturup bir oturuşta bitireyim, kimselere vermeyeyim, yiyip bitireyim kitabı" kafası oluştu hemen. Sonra dedim, daha okuduğun bir kitap var dur biraz. Kazanan kişi sever umarım.

Seçilmiş Kişi, ne zamandır almak istediğim bir kitaptı, ancak hep elimin tersiyle itiyordum resmen. Kapağından mıdır nedir, hep bir "sonra okurum" havası vardı ben de. Goodreads listelerinde hep başı çektiğinden dolayı, dedim bu kitabı artık alayım, içimde kalmasın. Sanki çok güzel bir şey çıkacakmış, neden daha önce okumamışım diyecekmişim gibi ama... bakalım hayırlısı.

Onu almışken, aynı yazarın başka bir kitabı olan Yıldızları Saymak'ı da attım sepete. Konusu tam benlikmiş gibi geldi. Zaten böyle kısa kitaplar her zaman çok sevecen olur. Bir gün de bitirilir. Yorumu hemen teslim edilir. Kitapçı ayağınıza geldi...




 
İngilizce kitaplara gelirsek...
Shiver ve Linger daha önce sipariş etmiş olduğum kitaplardı, ancak Shiver elime ulaşamamıştı. Linger cilti olduğundan, Shiver'ı da cilti almam gerekiyordu. Her yerde aradım, ancak ciltsiz baskısı vardı hep. İngiltere'den sipariş edecektim, ancak kartım online işlemlere kapatılınca Türkiye'den alma zorunluluğu doğdu. Sonunda karton kapala sipariş ettim. Kitapta ilk ilgimi çeken şey puntoların mavi olmasıydı. İlk defa renkli puntolu bir kitap almış oldum böylece.

Türkçe'sini yalayıp yuttum, bir de üstüne cila atayım diye Hush Hush'ı aldım. Aslında, kitabı bir daha okuyacaktım. Sonra dedim ki madem okuyacağım, orijinal dilinden okuyayım. Daha renkli daha farklı bir kapak basımıyla geldi, beğendim kapağı. Yakın zamanda okunur umarım.

Kargom böyleydi. Kitaplığımdaki okunmayı bekleyenler kendine bir cumhuriyet kurdu. Bir yandan güzel, bir yandan da size bir ağırlık veren bir şey. Sanki hemen okumalısın sorumluluğu var üzerimde... ben daha fazla garip düşüncelere kapılmadan kaçayım. Çekiliş sonucu için yine geleyim. Bugün bol bol yazı göreceksiniz herhalde blogta. Yandınız.


Tuesday, June 11, 2013

Kargo Ne Getirdi? #4

Tam dört gün önce iki adet, birbirinden güzel kargo aldım. Malum bu aralar ülke olarak yoğunuz, yazmaya pek fırsat olmadı.


Önce Yabancı Yayınları'ndan gelen kargoyu yazayım:




Can Dostum, benimde okumayı merakla beklediğim bir sevgi romanı. Bir aralar Susanna Tamaro'nun bir Luisito adında bir papağanla ilgili romanını okumuştum, yine "Bir Sevgi Romanı" başlığı altında. Ne kadar bağlandığımı hatırlıyorum, bu sefer de öyle olacak gibi. Yabancı'ya teşekkürlerimi yolluyorum buradan!






İkinci kargo ise çok sevdiğim Vampirella'dan:




İmkansız Aşklar Evi, konusu gereğiyle ilgilimi çeken bir kitaptı. Vampirella'ya, bana okuma fırsatı tanıdığı için teşekkür ediyorum! Kitabı okuduktan sonra, bir diğer merak ettiğim kitap olan, Zaman Yolcusunun Karısı'nı okuyacağım alabilirsem eğer. Bir klasik haline gelmiş olan kitabı okumadan olmaz tabii.

Bu kadar da değil, Vampirella kitabın yanında küçük sürprizler de hazırlamış; ve ben sürprizlere bayılırım.





Kitaplar ve küçük hediyeler için teşekkürler tekrardan. En kısa zamanda okunacak kitaplar!



Thursday, May 30, 2013

Kargo Ne Getirdi? #3

Scala'dan pazartesi günü sipariş ettiğim kitaplar bugün elime ulaşabildi. Açar açmaz yazayım dedim yazımı.

  • Kusursuz Kimya
  • Düşüş
  • Kolay
  • Tanrıçanın Savaşı
  • Benim İçin Öl
Uzun zamandır okumak istediğim kitaplar hepsi. Kusursuz Kimya hariç; o biraz piyango oldu. Goodreads listelerinde başlarda görünce biraz şaşırdım. Şaşırmamın nedeni Perfect Chemistry'nin bizim Kusursuz Kimya olduğunu anlamam idi. Ne diyeyim, Kusursuz Kimya'nın kapağını görünce Fifty Shades tarzı bir romandır demiştim. Kapağının alakasız bir şekilde On Dublin Street'ten alıntı olmasıyla ilgili olabilir. Meğersem YA bir aşk romanıymış.
Ayrıca şöyle bir not düşeyim, kitabın Artemis Yayınları'ndan çıktığını ve seri olduğunu öğrenince keşke almasaydım dedim. Bir yayınevinden dolayı "keşke kitabı almasaydım" demek ne kadar kötü bir şey değil mi?   Artemis'in yayın politikasının değişmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Belki öyle değil, ama bana ve çoğu kişiye fazla ilgisiz geliyorlar. Bir kere yazmışlardı "Biz Türkiye'nin Penguin'iyiz" diye. İlgisiz, çabuk sinirlenen ve basım kalitesi yerlerde sürünen bir Penguin. Kitapların kapaklarına, baskılarına bakıyorum; tamam, hiçbiri yurt dışı kalitesinde değil ama Artemis hepsinden aşağıda görünüyor bana. En azından kapakları mat yapsalar... Gelirsiz bir yayınevi de değil, Türkiye'deki en büyük hasılata sahip üç yayınevinden biri olabilir ama  basım kalitesi ile ilgili yapılan şeyler sıfır.
Bir de kargoya genel olarak değinmek istiyorum, içinden bir tane bile ayraç çıkmaması beni çok üzdü. Oysa ufak bir şeyler görmeyi isterdim. Ama Scala'dan hiçbir alışverişimde karşılaşamadım daha. 

Beni en çok sevindiren şey ise masamda bulduğum ufak hediye paketi idi. Dün gece geç saatlerde abim geldi eve, sabah erken çıktığım için görememiştim, eve geldiğimde de yoktu. Hediye paketinin ondan olduğunu hemen anladım. İçinden de beni çok sevindiren bir şey çıktı:


Açlık Oyunları koleksiyonum giderek büyüyor! Sıradaki hedefim ise koleksiyon bebekleri.



Friday, April 12, 2013

Kargo Ne Getirdi?

Bu hafta üç güzel kargo aldım.Biri Altın Bilek Yayınlar'ından, biri Yabancı Yayınları'ndan bir diğeri ise kendi siparişim idi. Her ne kadar siparişimde Shiver kitabının eksikliği ve Matched ile Crossed'ın basım farkı üzse de diğer iki kargoyla şenlendim. Yayınevlerine ne kadar teşekkür etsem az. Yakın zamanda bir kargo daha bekliyorum. Umarım en kısa zamanda o da elimde olur, blogda da paylaşılır tabii.