İnceleme: Eleanor & Park

Kitap: Eleanor & Park
Yazar: Rainbow Rowell
Yayıncı: St. Martin's/Orion
Goodreads Puanı: 4.18 (206.645 oy)
Sayfa Sayısı: 328


Two misfits.
One extraordinary love.

Eleanor... Red hair, wrong clothes. Standing behind him until he turns his head. Lying beside him until he wakes up. Making everyone else seem drabber and flatter and never good enough...Eleanor.

Park... He knows she'll love a song before he plays it for her. He laughs at her jokes before she ever gets to the punch line. There's a place on his chest, just below his throat, that makes her want to keep promises...Park.

Set over the course of one school year, this is the story of two star-crossed sixteen-year-olds—smart enough to know that first love almost never lasts, but brave and desperate enough to try.

Sonunda, bir Rainbow Rowell romanı ve sonunda Eleanor & Park.

Müptelası olduğum bütün yabancı bloggerların dilinde Rowell vardı. Her kitabı, özellikle de Fangirl, hepsinin favori kitapları arasında yer alıyordu. Ben de tabii okumak için yanıp tutuşuyordum.
Sonra, en yakın arkadaşım Fangirl'ü aldı ve kendisi, abartıldığı kadar olmadığını ve benim de sıkılabileceğimi söyledi. Ben de zevklerimiz benzer olduğundan Fangirl'ü erteledim; ancak ikimizde Eleanor & Park'a bir şans vermek istiyorduk ve içimizden bir ses onu çok beğeneceğimizi söylüyordu.

“If you couldn’t save your own life, was it even worth saving?” 

Eh, içimizdeki sese güvenebiliyormuşuz. Kitabı bitirdikten sonra arkadaşıma ihanet edip Fangirl'ü satın aldığımı da itiraf edeyim buradan....

Eleanor & Park, sevimli bir aşk öyküsü. Ancak kafanızdan klişe sözleri, cıvık flörtleşmeleri ve bayıcı karakterleri atın; bu kitapta saydığım ögelerin hiçbiri yok.

Eleanor, üvey babası Richie tarafından evden atıldıktan bir yıl sonra, annesinin ve üvey babasının yanına, yeni eve ve yeni bir okula geri dönüyor. Dört kardeşe sahip olan Eleanor'un ev hayatı pek aydınlık değil; ondan nefret eden bir adamla, parasızlıkla ve kapısı olmayan bir tuvaletle baş etmesi gerek. Eleanor, kızıl saçlı ve biraz kilolu olması, aynı zamanda tuhaf giyinmesi nedeniyle okulda çok iyi bir izlenim yaratmıyor. İlk gün, okul otobüsünde ayakta kalıyor ve en sonunda Park adlı bir oğlan, kızın, yanında oturmasına izin veriyor.
Park, mahalledeki insanlardan biraz farklı olan yarı Koreli oğlan, Eleanor'un aksine parlak bir ev hayatı var; her ne kadar babası ve küçük kardeşiyle bazen problemler yaşasa da. Siyah giyinmeyi, çizgi roman okumayı ve müziği seven çekik gözlü oğlanımız yanında oturan tuhaf, kızıl kıza neden yer verdiğini pek bilmiyor.

Eleanor & Park, şu ana kadar okuduğum aşk içeren en gerçekçi ve akla mantığa uygun kitap olabilir. Sonunda farklı, sadece dış görünüş için birinden hoşlanmayan, her insan gibi kusurları olan, içimizden, samimi ve biraz da aykırı karakterleri var bu romanın. Çocuğun kıza güzelliği nedeniyle asılmasıyla başlayıp, sonu evlilikle biten bütün romancelerden gına gelmişti. Bu tarz yüzlerce kitap okudum ve bir yerden sonra gerçekten sıkıyor, yazarın, Eleanor & Park'ı gerçek sevgi ve gençlikle harmanlayıp yazmış olması beni çok çok sevindirdi.

“Eleanor was right. She never looked nice. She looked like art, and art wasn't supposed to look nice; it was supposed to make you feel something.” 

E&P, yazılmış en tatlı hikayelerden biri kuşkusuz.
İlahi bakış açısıyla yazılmış olmasına rağmen okurken kitaba bağlanmakta hiçbir sıkıntı çekmedim ve karakterlerin duyguları bana tamamen yansıdı. Sayfalar aktıkça olaylar ve kişiler bir insanın eseri olmaktan çıktı, gözümde somutlaştı ve gerçek bir dünyaya dönüştü. Okumayı bırakmak istemedim.

Yazarın anlatımı inanılmaz akıcı, komik ve duygu yüklü. Kadının birçok şey hakkında bilgi sahibi olması ve kitapta da bize bunu yansıtması çok hoştu.

“Holding Eleanor's hand was like holding a butterfly. Or a heartbeat. Like holding something complete, and completely alive.” 

Eleanor ve Park'ın birbirlerine yakınlaşma halleri, hissettikleri saf duygular, birbirlerini anlamaları ve tanımaya çalışmaları sürekli sırıtmama neden oldu ve bazı yerlerde tuhaf bir şekilde gözlerimi doldurdu. Ki bakacak olursanız, karakterler, ilk elli sayfa boyunca birbirleriyle konuşmuyorlar bile. Ama işte bir yerden sonra ikisini de, ilişkilerini de gerçekten çok önemsedim ve aramızdan resmen bir bağ oluştu. Bu bağ bazı yerlerde kalbimi acıttı, bazı yerlerde fazlasıyla mutlu olmamı sağladı.

Eleanor & Park, şüphesiz ki beni en çok içine çeken, bir oraya bir buraya sürükleyen, duygularımda boğulmama neden olan, okuduğum en güzel genç-yetişkin romanlarından biriydi. Sonu hakkında hala ne hissedeceğimi bilmiyorum, gerçi yazar kitabın sonu hakkında gayet güzel bir açıklama yapmış; ama hem kitabın bitmesinden, hem de hikayelerinin tam olarak bir son barındırmamasından dolayı çok bir şey hissedemiyorum. Yine de, kitap benim gözümde kusursuzdu. Dönüp defalarca okuyabilir, başucu kitabı yapabilirim.

“There was something about the music on that tape. It felt different. Like, it set her lungs and her stomach on edge. There was something exciting about it, and something nervous. It made Eleanor feel like everything, like the world, wasn't what she'd thought it was. And that was a good thing. That was the greatest thing.” 

Genç olmanın ne demek olduğunu, çoğu yazarın aksine çok iyi hatırlayan ve eksiksiz şekilde yansıtan Rowell... seni seviyorum kadın. Tam benlik bir kitap yazmışsın, benim düşüncelerimi yansıtmışsın. Bundan sonraki hedefim: TÜM RAINBOW ROWELL KİTAPLARINI OKU şeklinde. İkinci durağım Fangirl olacak, ondan sonra hangisini alabilirsem.

Kitabı D&R'dan, İdefix'ten ya da Pandora'dan alabilirsiniz. Türkiye'de başka nerede var bilemiyorum; ama kolayca bulmanız mümkün. Daha fazla bekletmeden okuyun derim.

Güzel günler!