Kitap: Kayıp Kız
Orijinal Adı: Gone Girl
Yazar: Gillian Flynn
Yayıncı: Artemis Yayınları
Goodreads Puanı: 3.95 (790.090 oy)
Sayfa Sayısı: 600
Aşık olduğunuz insanı ne kadar tanıyabilirsiniz?
"Ne düşünüyorsun Amy?.. Evliliğimiz boyunca dile getirmesem bile, içten içe, sürekli sorduğum soru bu. Sanırım bu tür sorular tüm evliliklerin kaçınılmazı: Ne düşünüyorsun? Neler hissediyorsun? Sen kimsin? Bize ne oldu? Şimdi ne yapacağız?"
Evliliklerinin beşinci yıldönümü sabahında, karısı Amy aniden ortadan kaybolunca, Nick Dunne bu sorularla baş başa kalıyor. Polisin baş şüphelisi Nick. Amy'nin arkadaşları, kadının Nick'ten korktuğunu, bazı şeyleri ondan sır gibi sakladığını söylüyor. Nick'e göre bütün bunlar büyük bir yalan. Polis, Nick'in bilgisayarında tuhaf bilgilere rastlıyor. Dahası, biri, cep telefonundan ısrarla Nick'i arıyor. Asıl soru şu; Nick'in güzel karısına ne oldu? Peki, Amy'nin özenle paketleyip bıraktığı kutuda ne vardı?
Kayıp Kız'da evlilik, tam bir savaş sanatına dönüşüyor.
Kitap okuma alışkanlığımı hemen hemen kaybetmiş ve ne okuyacağını bilmez haldeyken, yarı ister yarı istemez şekilde Kayıp Kıza başladım. Kitabı okumak için yanıp tutuşuyordum -gerek film, gerekse roman herkesin dilindeydi ne de olsa- ama bir yandan da önyargılıydım; hatta kitabı alırken tereddüt bile ettim. Amacım daha çok filmi izledikten sonra, "keşke önce kitabı okusaymışım" dememekti.
İyi ki, filmden önce kitabı okumuşum.
Kayıp kız, ilk sayfasından itibaren beni içine aldı ve iki günlük süre zarfında bu altı yüz sayfalık kitabı bitirmiş bulundum. Düşüncelerim hala etrafa saçılmış durumda, kitap beni öyle bir dağıttı ki etkisinden uzun süre çıkabilecekmişim gibi değil.
Duymayanınız kaldı mı bilmiyorum ama, ben bilmeyenler için kitabın konusunu bir kez daha özetleyeyim: Evliliklerinin beşinci yıl dönümünde, bütün herkesin sevgilisi, güzel ve zeki Amy ortadan kayboluyor. Saklanan sırlar, görgü tanıkları ve Amy'nin günlüğü ile sır perdesi yavaş yavaş aralanıyor gibi görünse de, Amy'nin kocası Nick Dunne gerçekten bir katil olabilir mi?
"Birini gerçekten sevmekle onu sevme fikrini sevmek arasında çok büyük fark vardır."
Kitaba başlamadan önce akıcı olup olmayacağından korkuyordum; ancak kitap inanılmaz sürükleyici ve bu ilk sayfadan son sayfaya kadar böyle. Okumaktan hiç sıkılmadım ve hep ne olacağını merak ettim. Sonunu görmek için çıldırdım resmen.
Yazarın, inanılmaz derecede zeki biri olduğu ortada. Böyle bir kurgu yaratmak için süper güçlerden ya da voodoodan yararlanmış bile olabilir. Ciddi söylüyorum, kitabı okurken sürekli olarak "yok artık" deyip durdum. Yazarın yarattığı karakterler de, kurgu da müthiş bir beynin eseri olmalı. Cümleleri tüm benliğimi sarstı.
En başından beri, Nick ve Go karakterine çok sıcak yaklaştım ve kendilerini gerçekten sevdim. Amy, kitap dünyasında karşılaştığım en itici ve en parçalamak isteyeceğim karakterdi. Ama kızın kurgusunun mükemmel olduğu gerçeği de değişmiyor tabii.
Okurken inanılmaz keyif aldığım, beni sürekli şaşırtan ve iyi ki okumuşum, dediğim bir kitaptı Kayıp Kız. Sürekli olarak, sonunun nasıl biteceğine dair tahmin yürütmeye çalışmıştım; fakat hiçbir şey yakıştıramıyordum sanki. Kitabın sonunu beğenmeyen çok fazla insan var. Başka ne şekilde biterdi, diye sorduğumda kendime adam akıllı bir yanıt da bulamıyorum. Sonu benim için inanılmaz rahatsızlık vericiydi ve son cümleleri ağzım açık, kanım donmuş şekilde okudum. Yine de bana kötü bir son gibi de gelmedi, hikayeyi tutan ve çok çok ilginç bir bitişti. Ya da... bilemiyorum. Arafta kaldım.
Yine de, tavsiye edeceğim, oldukça beğendiğim bir eserdi. İyi ki üşenmeden alıp okumuşum. Şimdi sırada filmini izlemek var. Bakalım Ben Affleck nasıl bir iş çıkarmış.
Merhaba
ReplyDeleteFilmi benimde listemde merak ediyorum.
En kısa zamanda izleyeceğim.
Sevgiler
Mutlu Yıllar.
Merhabalar, film başarılı ancak kitap filmden kat kat daha güzel. İmkanınız varsa mutlaka önce kitabı okuyun :)
Delete