Kitap: Cennet Ateşi Şehri (Ölümcül Oyuncaklar #6)
Orijinal Adı: City of Heavenly Fire (The Mortal Instruments #6)
Yazar: Cassandra Clare
Yayıncı: Artemis Yayınları
Goodreads Puanı: 4.50 (81.801 oy)
Sayfa Sayısı: 763
Dünyayı sarsan kült seri "Ölümcül Oyuncaklar"ın merakla beklenen bu baş döndürücü finalinde, Clary ve arkadaşları şimdiye dek karşılarına çıkan en acımasız düşmanla savaşacak: Clary'nin ağabeyi.
Sebastian Morgenstern çoktan harekete geçti. Cehennem Kupası'nın gücüyle Gölge Avcıları'nı karanlık avcılara dönüştürüyor. Aileleri ve âşıkları birbirinden ayıran bu karanlık yaratıklarla Sebastian'ın ordusu gitgide genişliyor.
Köşeye sıkışan Gölge Avcıları, Idris'e çekilse de Alicante'nin meşhur iblis kuleleri bile onları Sebastian'ın gazabından uzak tutacak güçte değil. Üstelik Nefilimler, Idris'te kapana kısılmışken dünyayı iblislerden kim koruyacak?
Nefilimler'in hayal bile edemeyeceği kadar büyük bir ihanet açığa çıkarken Clary, Jace, Isabelle, Simon ve Alec'in kaçmaktan başka çaresi yok. Daha önce hiçbir Gölge Avcısı'nın ayak basmadığı ve giden hiçbir canlının geri dönemediği iblis topraklarının derinliklerine yolculuk etmek zorunda kalsalar da...
Dünyanın kaderi üzerine girişilen bu korkunç savaşta aşk feda edilecek ama ölüm yine de payına düşeni almadan gitmeyecek!
Bir seri daha sonlandı, bir macera daha bitti.
Elveda Clary, elveda Simon, elveda Alec, elveda Jonathan ve tabii ki... elveda Jace.
Ölümcül Oyuncuklar, genç-yetişkin kategorisinde açık ara en çok sevilen serilerden biriydi. Özellikle ilk üç kitabı ayıla bayıla, kendimi yerden yere vurarak okuduğumu hatırlıyorum. Dördüncü ve beşinci kitaba herkes "gerek var mıydı?" diye bakmıştı, ama yine de -ben de dahil- alıp okumuştu ve bu ikisi arasından, beşinci kitap Kayıp Ruhlar Şehri oldukça sevilmişti, herkes son kitap için kuduruyordu.
Beşinci kitabı, Ekim 2012 de okumuşum. Aradan iki yıl geçti ve son kitap yayınlandı. Herkes yine deliye döndü, kısa bir sürede binler sattı, Goodreads'te Genç-Yetişkin Fantastik kategorisinde yılın kitabı seçildi. Ben de en nihayetinde, yedi yüz küsur sayfalık, bu uzun son kitabı okumuş bulunuyorum.
Eğer seriyi yakın bir tarihte okumuş olsaydım, aradan iki yıl geçmeseydi her şey çok ama çok daha güzel olurdu. Haliyle, unuttuğum birkaç nokta olmuştu ve bundan dolayı da hikayenin içine olması gerektiği kadar çekilemedim.
Cassandra Clare'in kelimelerine diyecek tek bir lafım yok, inanın. Kadın bizi kalpten vuracak cümleler yazmayı beceriyor. Eğer kitapta yaşanan her olaya ayrı ayrı bakacak olursanız, etkilenmemeniz neredeyse olanaksız zaten. Ne var ki, bir bütün olarak baktığım zaman o kadar da büyülendiğimi söyleyemeyeceğim.
Clare, Gölge Avcılarından vazgeçmiyor, biliyorsunuz ve Emma Carstairs'ın hikayesini anlatan bir yan seri yayınlayacak önümüzdeki yıl. Cennet Ateşi Şehri'nde de Emma'yı bol bol gördük, hatta kitabın yarısında o vardı desem pek de abartmış sayılmam. İtiraf ediyorum; Emma ile ilgili olan kısımları öyle üstünkörü okudum ki, onunla ilgili bir şey sorun hiçbir yanıt veremem. Pişman da değilim, kitabın o kısımlarından pek tat alamadım.
Seriden uzak kaldığımdan mıdır nedir bilmiyorum, ne kurguya ısınabildim ne de yan karakterlere. Yani Sebastian, Jace ve Simon haricinde hoşlandığım karakter olmadı, ki Simon-Isabel ikilisinden de haz etmediğimden ötürü ilk kitapta aşık olduğum Simon, son kitapta bende aynı etkiyi yaratamadı. Üzülerek söylüyorum bunu.
Kitabı okurken güldüm, eğlendim, mutlu oldum. Etkilendiğim bölümler de oldu, ama çok çok daha fazlasını bekliyor gibiydim. Kurgu biraz daha oturaklı olsaydı keşke. Belki beklentimin yüksek olmasından kaynaklanıyordur, ama yani bu da son kitap. Haliyle biraz daha bağlanmak istiyordu insan. Bir Camlar Şehri değildi benim için. Keşke öyle olsaydı.
Sanırım, Cennet Ateşi Şehri'ne diğer insanlar gibi aşık olamadım. Ama sevmedim de diyemem. Güzeldi, fakat çok daha fazlası olabilir gibiydi. Bu kitapla gaz aldım, aldığım spoilerler yüzünden okuyamadığım Cehennem Makineleri serisine başlayacağım artık. Goodreads'te spoiler işareti koymadan, serinin sonunu ve en ufak detayına kadar yazan tüm yorumcuların da evlerine ateşler salınsın.
No comments:
Post a Comment